Poseidon ve Zeus..

Zeus Kimdir?

Eski Yunan mitolojisinin baş tanrısı, gökler egemeni, Yunan tanrılarının en güçlüsü olanıdır. Roma mitolojisindeki adı Jüpiter olan Zeus Tanrıça Hera ile evlidir. Hera, Hades, Poseidon kardeşleri; Athena, Apollon, Artemis, Ares, Dionysos çocuklarıdır. Doğuşu şöyle olmuştu: Kronos, tacını tahtını elinden almasınlar diye, Rheia’nın doğurduğu çocuklarını yutardı. Zeus doğunca Rheia, doğurduğu çocuk yerine bir kaya parçası yutturdu eşine, çocuk Zeus’u Girit’te bir mağarada gizlice büyüttü. Zeus büyüyünce babası Kronos’u tahtından indirdi. Dünya egemenliğini, kardeşleri Poseidon ve Hades ile bölüştü: Poseidon’a denizleri, Hades’e yeraltı ülkesini verdi.

Zeus çocukları içinde en çok Athena’yı severdi ve ona güvenirdi. Korkunç Apollon’un ikiz kardeşi Artemis, Zeus ile Leto’nun kızlarıdır. Afrodite, Zeus ile Dione’nin kızıdır. Hermes’in de babası Zeus’dur. Babasının haberciliğini yapardı.

Yunanlıların pek değer vermediği Ares de onun oğlu sayılırdı (Savaş Tanrısı). Gençlik Tanrıçası Hebe de, Zeus ile Hera’nın kızlarıyla Zeus’un aşk ilişkilerinden sayılmayacak kadar tanrı doğmuştur. Zeus, kızı kaçırıldığı için yaşama küsen kız kardeşi toprak Tanrıçası Demeter’i yeniden yeşerip ürün vermeye de razı etmiştir.

Zeus gökle ilgili doğal güçlerin hepsini kişileştiren tanrıdır. Ama Zeus daha ilkel bir evren görüşünde Uranüs: Gök Tanrı diye adlandırılan doğanın kendisi değil doğayı insan düzenince benzer bir biçime sokup yönetimini ele alan bir insan tanrıdır.

Nitelemeleri: Bulutları devşiren, göklerde gürleyen, şimşek savuran, yıldırım seven, bütün krallar, oğlu Hephaistos’un yaptığı hükümdarlık asasını ondan alabilirlerse kral olurlar; çünkü bütün krallar Diotrephes: Zeus’tan doğmadır.

xx

Poseidon (Ποσειδῶν), Yunan mitolojisi’nde denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronos ile Rheia’nın oğlu. Zeus ve Hades’in kardeşi. Roma mitolojisi`nde Neptün (Neptunus) olarak bilinir.

Deniz Tanrısı

Yunan mitolojisi deniz tanrısı Poseidon ( Ποσειδῶν), Kronos ile Rhea’nın oğlu, Zeus’un iki erkek kardeşinden biridir (diğeri Hades). Bu yüzden adları Zeus ile birlikte anılan Olympos tanrıları grubunda yer alır. Sembolleri balık, at, boğa, yunus balığı ve üç dişli yaba olan deniz tanrısı Poseidon, genellikle keçe saçlı, kırçıl sakallı, yaşlıca bir adam olarak tasvir edilir. Yunan mitolojisinde Poseidon tanrısı, hem bütün denizlere hükmeder hem de yabasıyla karalardan kopardığı kara parçalarını denize fırlatmak suretiyle, adaları meydana getirir. Enginlere açılmış bir geminin kaderi Poseidon’un ellerindedir. Bu yüzden, demir alınmadan önce Poseidon’a yakarılır, atlar kurban edilir (kan akıtılmaz, hayvanlar suda boğulur). Deniz tanrısı olmakla birlikte Poseidon’un atların da atası olduğu düşüncesiyle kendisine “atların seyisi, terbiyecisi” ünvanı verilmiştir. Nitekim Pegasos ve Arion gibi ölümsüz, efsanevi atların babası mitolojiye göre Poseidon’dur. Poseidon, bu kadarla da kalmaz, öfkelendiğinde yabasını yere vura vura korkunç depremler oluşturabildiği için “yeri titreten” ünvanını da hak eder. Roma mitolojisindeki adı Neptün olan Poseidon’un karısı, deniz perilerinden (nereid) olan Amphitrite’dir.

Poseidon nedir

Poseidon, Yunan mitolojisi deniz tanrısıdır, fakat onu Okeanos ile de, Pontos ile de karıştırmamak gerekir. Pontos, denizin “tanrı”sı değil, ta kendisi, yani Yunan mitolojisindeki kişileşmesidir. Okeanos ise, adı “okyanus”a benzemekle beraber, deniz de okyanus da değildir, Okeanos Nehridir. Okeanos, dünyayı çepeçevre sardığı düşünülen bir nehirdir. Denizlerin tuzlu suyu nasıl ki Pontos demekse dünyadaki bütün tatlı su kaynaklarını, yani nehirleri, pınarları, gölleri, kuyuları, yeraltı sularını, hatta gökteki yağmur bulutlarını besleyen de Okeanos’un sularıdır. Ayrıca gök cisimleri, dünyanın bir ucundan doğup diğer ucundan battıklarında hep Okeanos’tan doğup batmış olurlar, çünkü Yunan mitolojisinin tasavvurunda Dünya yuvarlak değil, bir tepsi gibi düzdür. Poseidon’a dönersek, Poseidon’u daha ziyade “Akdeniz’in ve Ege’nin tanrısı” olarak düşünebiliriz. Poseidon’un Pontos ve Okeanos’tan farkını böylece ortaya koyduktan sonra artık Poseidon’un deniz tanrısı olarak Yunan mitolojisinde karışmış olduğu hikayelere geçebiliriz.

Titanlar Savaşı sonunda Poseidon’un deniz tanrısı oluşu

Kronosoğlu Poseidon’un, Titanlar Savaşı sırasında kardeşi Hades’le birlikte Zeus’u desteklemiş olduğu malumunuz. Savaş, Kyklopların Zeus’a silah olarak şimşeği bahşetmeleri sonucunda Zeus’un zaferiyle sonuçlanınca üç erkek kardeş, Zeus-Poseidon-Hades dünya krallığını gökler-denizler-yeraltı şeklinde, aralarında üleşirler. Poseidon’un deniz tanrısı oluşu da böylece gerçekleşir. Burada önemli bir nokta, Poseidon’dan önce deniz tanrılığı tahtının pek de boş olmadığıdır. Örneğin, Homeros’un, kendisinden “deniz ihtiyarı” diye bahsettiği Proteus var. Kimi mitoloji uzmanlarına göre Proteus, şekilden şekle girebilmesi ile, denizin her an değişebilen yanını, kestirelemez tabiatını temsil ediyordu. Hesiodos’a göreyse “deniz ihtiyarı”, Pontos ile Gaia’nın en büyük oğlu olan, tüm deniz perilerinin (nereid’lerin) babası Nereus’tan başkası değildir. Bu ikilikten yola çıkarak Nereus ile Proteus‘un aynı eski deniz tanrısının iki farklı görünümü olduğunu düşünenler mevcuttur. Ayrıca “deniz ihtiyarı”nı Pontos ile veya Phorkys ve Glaukos gibi deniz tanrılarıyla özdeşleştiren mitolojik kaynaklar da bulunmaktadır. Sonuç olarak, bu “deniz ihtiyarı” artık her kim idi ise, Akhaların kahramanı Akhilleus’un annesi Thetis’in babasıydı ve Poseidon’un ortaya çıkışı, deniz tanrısı oluşu ile mitolojide eski hükmü pek kalmadı.

Deniz tanrısı, Eğriboz Adası açıklarında, denizin dibinde otururdu

Homeros Odysseia‘ya göre Poseidon, Ege’de (Aegea), Eğriboz Adası (Euboea) açıklarında, altın yeleli ve tunç toynaklı atlarıyla beraber, denizin dibindeki mercan ve değerli taşlardan yapılma bir sarayda yaşıyordu. Bu atlarla denizin dalgaları üzerinde bir savaş arabasını sürüyor, denizin arabasının geçeceği yerini önceden çarşaf gibi dümdüz ve kıpırtısız yapıyordu. Ayrıca o arabasıyla geçerken deniz canavarları onun geçtiğini biliyor, arabasının etrafında oyunlar oynuyorlardı. Bu son cümleler, Romalı şair Vergilius’un (Virjil) ünlü Aeneis destanında yaptığı Poseidon betimlemeleridir. Denizin dibinde yaşamasına rağmen, Poseidon Olympos’un zirvesinden de uzak durmaz, oradaki tanrı topluluğunda (Olympos tanrıları) hazır bulunur.

Poseidon ve Truva Savaşı

Tragedya yazarı Euripides, Truva şehri surlarının Poseidon ile Apollon tarafından örüldüğünü, ama Truva kralı Laomedon’un (Priamos’un babası) yapılan işe karşılık tanrılara önceden taahhüt ettiği ödülü vermediği gibi, onları türlü tehditlerle kovduğunu yazar. Truva, Laomedon’un bu dönekliğinin bedelini ağırbir şekilde ödeyecektir. Öfkesinden çılgına dönen Poseidon, Laomedon’un üstüne bir deniz canavarı salar. Fakat bu canavar, Laomedon’un kızını yemek üzereyken yetişen Herakles tarafından son anda öldürülür. Truva Savaşı çıktığındaysa Poseidon bunu Truva’dan öç almak için bir fırsat sayar. Zeus savaşta Truvalıları tuttuğu halde o Yunanlıların yanında yer alır. Bazen Trakya tepelerinde oturup savaşı izler, bazen de dayanamayıp ölümlü bir kahraman kılığında Yunanlıların arasına karışır, onları yüreklendirir. Nihayet Zeus, tanrıları savaşta tuttukları tarafın yanında yer almak konusunda serbest bıraktığında, Poseidon açıkça Grek saflarına katılır. Poseidon, büyük bir yer sarsıntısı eşliğinde muharebe alanına gelir, ama karşısına çıkan Apollon, amcasıyla dövüşmek istemez ve çekilir. Odysseia’da Odysseus’a düşman, onun evine dönmemesi için elinden geleni ardına koymayan bir Poseidon ile karşılaşırız. Bunun nedeni, Odysseus’un, Poseidon’un peri Thoosa’dan olma oğlu tepegöz Polyphemus’un gözünü çıkarmış olmasıdır.

Poseidon’un Devler Savaşında Dev Polybotes’le Dövüşmesi

Tanrılarla devlerin savaşında Poseidon’un payına Dev Polybotes düşer. Poseidon, Polybotes’i Kos (İstanköy) Adasına varıncaya kadar Akdeniz’de kovalar. Nihayet devi orada köşeye sıkıştıran deniz tanrısı, adadan yabasıyla kopardığı koca bir kara parçasını Polybotes’in üstüne fırlatır. Dev, yeni bir ada (Nisyrion veya Nisyros) haline gelen bu büyük kara parçasının altında kalır. Hala da orada (kimilerine göre İstanköy’ün altında) gömülü olduğuna inanılır. Poseidon, bir devle savaşmış olduğu halde, kendi çocukları arasında birçok dev vardır. Poseidon’un dev çocukları arasında, denizin habercisi, yarı balık yarı adam Triton’u, Odysseus’un adamlarını mağarasına kapatıp yiyen Kyklop Polyphemus’u, Herakles tarafından öldürülmüş dev Albion ve Bergion (Derkynos) kardeşleri, yine Hera ve Artemis’e göz koymuş oldukları için Apollon tarafından öldürülen dev Otos ve Ephialtes’i sayabiliriz.

Deniz Tanrısı ve Atlar

Deniz tanrısı Poseidon, mitolojide aynı zamanda at ırkının atası ve koruyucusu sayılır. İnsanlara atları yularından tutarak nasıl zaptedeceklerini Poseidon göstermiştir. Yukarda da yazdığımız gibi, Poseidon’un altın yeleli, tunç toynaklı atlarıyla sürdüğü bir savaş arabası vardı. Bu yüzden Poseidon’a savaş arabacılarının dostu gözüyle bakılır. Poseidon ile atlar arasında kurulan bu bağlantının gerekçesi, dalgaların dalgalanan at yelelerine benzetilmiş olması olabilir mi? Benim kendimce bulduğum açıklama bu, ama sonuç olarak Poseidon-at bağlantısının nedeni kesin olarak bilinmiyor. Bu bağlantı bazı efsanelerde o kadar ileriye götürülür ki Poseidon’un kendisi, mesela tanrıça Demeter’i kandırmak için, bir aygır kılığına girebilir. Arkaik bir söylenceye göre, Demeter, kendisine yaklaşmaya çalışan Poseidon’dan saklanabilmek için kendini bir kısrağa çevirerek bir at sürüsünün içinde gizlenir. Bu kandırma girişimini fark eden deniz tanrısı, bir aygır kılığına girerek Demeter’i bulur. Demeter ile Poseidon’un birlikteliğinden konuşma yetisine sahip, ölümsüz at Arion meydana gelir. Mitolojinin diğer efsanevi atı, kanatlı at Pegasus da bir yerde Poseidon’un oğludur. Çünkü Poseidon, yılan saçlı Medusa ile bir Athena tapınağında birlikte olup onu hamile bırakınca Medusa, tanrıça Athena tarafından bir canavara (bir “gorgon”a) dönüştürülmüş, kahraman Perseus tarafından kafası uçurulduğu sırada da hala gebe olduğu için Medusa’nın başsız gövdesinden ölümsüz at Pegasus ile dev Khrysaor doğmuştur.

Poseidon’un Athena ile Atina üstüne çekişmesi

Efsanelere göre, deniz tanrısı, başkenti Atina olan Attika bölgesinin koruyuculuğu veya baş tanrılığı konusunda yeğeni Athena ile çekişmiştir. Tanrılar bu anlaşmazlık üzerine düşünüp sonunda şöyle bir karara varıyorlar. Adayların her ikisi de insanlara birer armağan verecekler, bu armağanların hangisi insanlar için daha yararlı ise Attika ve Atina o armağanı verenin olacak. Poseidon, hediye olarak atları meydana getiriyor (başka bir efsaneye göre ise yabasıyla yere vurup akropolün ortasında, suyu tuzlu olduğu için insanların hiçbir işine yaramayan bir deniz kuyusu meydana getiriyor), Athena ise yarışmaya kendi icadı olan zeytin ağacı ile geliyor. Atina kralı, Athena’nın hediyesini daha yararlı bulunca Atina’nın hakimiyeti Athena’ya geçmiş oluyor. Poseidon bu karara öyle içerliyor veya sinirleniyor ki Attika ovasını dev bir selin altında bırakıyor. Poseidon bölgesel paylaşım çekişmelerinden her zaman yenilgiyle çıkmış da değil. Troizinia’yı Athena’yla kardeş kardeş paylaşıyorlar mesela. Yine Korinth Körfezi Poseidon’un olurken şehir merkezi güneş tanrısı Helios’a bırakılıyor.

Yunan Mitolojisi Deniz Tanrısı Poseidon’un Çocukları

Poseidon’un karısı bir deniz perisi (nereid) olan Amphitrite. Hesiodos’a göre deniz tanrısının Amphitrite’den doğma üç çocuğu vardır: Triton, Benthesikyme ve Rhode. Ama Amphitrite’den başka daha birçok ölümlü veya ölümsüzün de Poseidon’dan olma çocukları olduğunu biliyoruz. Demeter ve Medusa’yı yukarda saymıştık. Bazı efsanelere göre, Atina’nın mitolojik kurucusu ve Atinalı kralların atası meşhur kahraman Theseus da Poseidon’un prenses Aethra’dan doğma oğludur. Fakat Theseus’un aslında iki babası vardır. Diğer baba, adını Ege Denizine vermiş olan keçi-adam Aegeus’tur, çünkü Aegeus da Aethra ile birlikte olmuştur. Poseidon’un diğer bazı çocukları şunlardır: Pelias ve Nelius adlı kahramanlar (Tyro’dan), Nauplius (Amymone’den), efsanevi Atlantis’in ilk kralları (Kleito’dan), Hippothoon (Alope’den). Poseidon’un yüzün üzerinde eşi ve çocuğu olmuştur.

Poseidon ve Neptün

Poseidon sözcüğünün kökeni belirsizdir. Bu konudaki en makul önerilerden biri, Poseidon kelimesinin posei (efendi) ve davon (su) sözcüklerinin birleşiminden türemiş olmasıdır. Poseidon, deniz tanrısı olarak Roma’da da itibar görmeye devam etti, fakat Neptün adıyla. Böylece de Neptün gezegenine adını vermiş oldu. Deniz tanrısı Poseidon’un, Yunan mitolojisinde neredeyse Zeus kadar itibar gören bir tanrı olduğunu hatırlatalım. Bunda Eski Yunanlıların denizci bir halk olmasının büyük payı olsa gerek. Yine de Poseidon, Zeus kadar güçlü değildi tabii.