Silivri’de fabrikası olan bir işadamı düşünün.
Basının karşısına geçip, “… Salı kahvaltımıza Emniyet Müdürümüz ile Jandarma Komutanımız’ı da çağırdım…” diye hava basıyor…
Evet…
SİAD Başkanı Hakan Kocabaş’tan bahsediyorum…
Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği (SİAD) tarafından her Salı sabahı kahvaltılı sohbet toplantıları düzenleniyor.
Geçtiğimiz haftanın konuğu da Silivri İlçe Jandarma Komutanı J.Bnb. Ahmet Hakan Karaarslan’dı. İlçe Emniyet Müdürü Hakan Er mazeret bildirerek topantıya katılmadı.
Bu toplantının hemen ertesi günü Hürhaber’e röportaj veren SİAD Başkanı Hakan Kocabaş, aynen şu cümleyi kullanıyor:
“Emniyet Müdürümüz ile Jandarma Komutanımız’ı da çağırdım…”
Kusura bakmayın ama bu cümleyi okuyunca aklıma Kemal Sunal filmlerindeki “köy ağası” tiplemeleri geldi.
Konuşma üslubuna bakar mısınız?
“Emniyet Müdürümüz ile Jandarma Komutanımız’ı da çağırdım…”
Merak eden varsa gazeteyi açıp baksın.
Aynen böyle yazıyor… Kocabaş Efendi…
Sen devletin emniyet müdürünü ve devletin subayını bu üslûpla ayağına çağıramazsın.
Bir sivil toplum kuruluşu olarak İlçe Emniyet Müdürü’nü ve Jandarma Komutanı’nı toplantınıza “davet” etmişsiniz.
Emniyet Müdürü mazeret bildirmiş, Jandarma Komutanı da saygı gösterip gelmiş…
Mesele bu kadar basit…
Ama Kocabaş’taki üslûba bakar mısınız lütfen: “Emniyet Müdürümüz ile Jandarma Komutanımız’ı da çağırdım…”
Beyefendi “davet ettik” diyemiyor…
Çağırmış… Sanki fabrikasının ustabaşını çağırıyor…
Nerede Kadir Baran zamanındaki SİAD Nerede şimdiki Kocabaş’ın SİAD’ı…
Çok fark var arada çok…
Hem de dağlar kadar…
Cem Güner
supersilivri.com
