HAKKIDIR… HAKKIMIZDIR… HAKLARIDIR…

HAKKIDIR… HAKKIMIZDIR… HAKLARIDIR…

Almanlar ve en başta Madam Merkel neden kızıyor anlamıyorum?

Madem, artık dünya küresel bir köy sayılıyor. Madem, ekonomik, sosyal ve siyasal sınırlar ortadan kalkmış durumda. madem, herkes herkese bir şekilde “şunu yapabilirsin bunu yapamazsın, şöyle davran, böyle davranırsan ayıptır…” diyebilme hakkını kendinde görebiliyor…. O zaman, Sayın Cumhurbaşkanımızın “Eyy benim oradaki Türkiye kökenli kardeşlerim, Madam’ın partisine oy vermeyin” deme hakkı vardır. İroni yapmıyorum. Gerçekten vardır. Sonuna kadar destekliyorum.

Aynı şekilde Alman yöneticilerin, İngiliz yöneticilerin, ABD’lilerin filan zamanında (2002’yi hatırlayın) çeşitli şekillerde bu ülkedeki seçimlerde “birilerini” nasıl desteklediklerini de unutmadık.

Şimdi herkesi tutarlı olmaya çağırıyorum:

1. Eyy Almanya,
O gün “şunları iktidara getirin bunları kovalayın” derken, sonraki yıllarda da hafif hafif arkadan iteklerken, bu iktidarı sağlamlaştırmak için yapılan tüm siyasi yanlışlara ve T.C Devletinin ve ordusunun tasfiye edilmesine zımnen alkış tutarken sen “Bizim iç siyasetimize karışırken” iyi miydi?

2. Eyy Sayın Devlutlû yöneticilerimiz,
“O günlerde” bu desteği aldığınız ülkelerin yöneticileri bugün sizinle ters düşünce neden öfkeleniyorsunuz?

3. Ve eyy Devletlû yöneticilerimiz,
Seçim/referandum dönemlerinde oralarda propaganda-miting yapmanıza izin verilmediğinde “Bizim iç siyasetimize müdahale ediyorsun, orada kampanyama izin vermiyorsun” diye niye öfkeleniyordun?

4. Ve tabii.. Eyyy Devletlû yöneticimiz…
Bugün Almanya’da “Şuna ver buna verme” derken, çok değil 2 yıl sonra (belki daha da erken) bu ülkede 3 seçim yapılacağını ve “Onlara” da bu hakkın doğduğunu biliyorsun değil mi? O gün gelince “ağlamak” yok. Nasreddin Hoca fıkrasındaki gibi “Kazanın öldüğüne de inanacaksın” o gün gelince. Mızıkçılık yok.

Zafer Arapkirli