STELIOS KARDEŞİM… ve bir anı.
Sevgili kardeşim, usta gazeteci Stelyo Berberakis’in, Türk-Yunan ilişkileri konusunda yazıp çizdiklerini anlamadan kendisini hedef alan ve (minicik beyinlerince) “Yunanlı” (aslında doğrusu Yunan olacak) diye hakarete yeltenenlere tepki yazısı, bir anımızı hatırlattı.
Birkaç yıl önceydi. Yeniköy’de karşılaştık can dostumla. Oğlunu İstanbul’daki bir üniversiteye kaydettirmeye gelmişti. Sahildeki bir mekânda yiyip içtik. Hesap geldiğinde “Tipik Türk usulü” kavga ettik. Malûm, “Sen ödeyeceksin ben ödeyeceğim” kavgası.
Sonunda Stelios galip geldi ve hesabı ödedi. Kapıdan çıkarken, ben “İstanbul’da yaşıyorum. Sen Atina’dan misafir gelmişsin…” anlamında “Ev sahibiyiz yahu. Ayıp oldu” diyerek sitem ettim.
Cevabını ömrüm boyunca unutmayacağım…
“Şu kiliseyi görüyor musun?” dedi Stelyos.
Karşı kaldırımdaki St. Nikola Rum Ortodoks Kilisesi’ni göstererek…. “Annemle babamın nikahları orada kıyıldı. Beni de burada vaftiz etmişler.
Düşünsene… Ben de Yunanistan’da İskeçe’de (Xanthi) imam nikahı ile evlenmiş Hasan ve Saliha’dan doğma, orada kulağına ezan okunmuş bir babanın evlâdıyım.
HEPİMİZ ev sahibiyiz yani.
Yüreğini düşmanlık bürümüş kuş beyinliler!
Dağdan gelip bağdakini kovmak yok.
Stelios, “Bu toprakların öz sahiplerinden biri”dir.
Ben onun komşusuyum,
O da benim.
Zafer Arapkirli
