“Geçen zaman bütün acımasızlığına rağmen Atatürk’ü haklı çıkartıyorsa gerçek büyüklük budur”

Eğer 15 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni henüz emeklemeye başlayan küçük bir çocuk gibi düşünürseniz 10 Kasım 1938’de bu çocuk öksüz ve yetim kalmıştı.
Üstelik de faşizmin bütün şiddetiyle kök saldığı, savaşın eşiğinde, büyük bir ekonomik buhranla sarsılan bir dünyada bu kadar olumsuz şartların içinde tek dayanağı 15 yılda atılan sapasağlam temeller olan bir öksüz ve yetim.

Sonraki yıllarda anne ve babasını küçük yaşta kaybeden her çocuk gibi o yokluğu ve boşluğu hep hissetti ama 95. yaşını daha yeni kutladı.
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.’

Bizlere düşen sadece fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller olarak ve hayattaki en hakiki mürşit ilimdir diyerek onun vasiyetini yerine getirmektir. Ancak bu şekilde, şartlar ne olursa olsun onun hayalini kurduğu muasır medeniyeti inşa edebiliriz.

Eğer geçen zaman bütün acımasızlığına rağmen seni haklı çıkartıyorsa gerçek büyüklük budur.
Ruhun şad olsun aziz Atatürk.

Görkem Işık