Frankfurt’ta Cumhuriyet’in 95. Yılı…
Türkiye Cumhuriyeti’nin 95. Yılı Frankfurt Başkonsolosu Burak ve eşi Hikmet Karartı’nın verdiği davetle Frankfurt’ta da kutlandı… Davete eşimle birlikte katıldım. Tarihi Zoo Palais’teki davete Türk, Alman ve diğer milletlerden geniş bir katılım oldu. Frankfurt Anakent Belediye Başkanı Peter Feldmann eşi Zübeyde ile katılıp bir konuşma yaptı. Çok sayıdaki diğer isimleri tek tek yazmıyorum çünkü unuttuklarıma saygısızlık olur…
Davet, saygı duruşu ve ardından iki ülke ulusal marşlarının çalınmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajı Türkçe ve Almanca okundu. Başkonsolos Burak Karartı da yaptığı iki dilli konuşmasında özetle Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü ve modernleşmeyi kültürel kimliğiyle harmanlayarak toplumsal geleneğiyle uluslararası toplumda saygın bir yere sahip olduğuna işaret etti.
Davette Cansu Yüksel (Klarinet), Zeynep Tamay (Viyola) ve Verena Sennekamp’tan (Çello) oluşan triodan müzik dinledik. Pırıl pırıl üç genç mini konser verdi ama maalesef davetlilerin büyük bölümü ne dinledi ne de ilgilendi… Aralarında sohbeti tercih etti… Üzüldüm… Bu bir suçlama değil gerçek… Ön tarafa gidip can kulağıyla dinledim… Üç genç Mozart’ın Divertimento IV KV439B parçasını çaldı… Parçanın sonlarına doğru kulağıma yine Mozart’ın ünlü Türk marşının adeta tınıları geldi… Kendilerini hem tebrik ettim hem sordum. Duyduğum doğruymuş… Onun için bu parçayı tercih etmişler… Kimsenin dinlememesine onlar da biraz kırılmışlar. Ben öyle hissettim.
Dinlemeyenleri bilgilendireyim. Müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul edilen Avusturyalı müzisyen Mozart, 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmış. Osmanlının mehter ritminden esinlenen Mozart 1783 yılında Piyano Sonatı’nın 3. bölümünde Türk Marşı’nı bestelemiştir. Senfoni, opera, solo konçerto, oda orkestrası gibi hemen hemen her türde eser veren Mozart’ın kendine ait tarzı döneminin müzik anlayışını değiştirmiştir… Mozart öldükten sonra Ludwig von Köchel Mozart’ın eserlerini toplayıp K.1 den K.626’ya kadar katologlamış. Örneğin ‘La majör 23. Piyano Konçertosu’ demek yerine basitçe ‘KV 488’ denir. Bu yüzden dün akşamki KV439… Divertimento ise XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, küçük orkestra için bestelenmiş çalgı müziğidir… Haydn 180`e yakın, Mozart da 37 Divertimento bestelemiş…
Frankfurt’ta davetin verildiği gerek Zoo Palais gerekse Palais’in bulunduğu alan Almanya için tarihi öneme haiz… Bu da geceye belki bir güzellik kattı… Zoo Palais 1874 yılında yapılmış…Geç Klasik dönem mimarisi… Klasik olmakla beraber yapı dikkatli incelenirse Bizans ve Ortadoğu mimarisinin izlerini de taşıdığı söyleniyor.
Palais’in bulunduğu alanda 1813’de Fransız ordusu konaklamış… 19 Ekim 1813’de Leipzig Muharebesi’ni kaybeden Napolyon, ordusuyla Fransa’ya geri dönerken bu kez Frankfurt yakınlarında Avusturya, Bavyera birlikleriyle çarpışıp bozguna uğratmış… 30 Ekim 1813 günü ise Fransız „Grande Armée“ Frankfurt’a gelip işte şu an Zoo Palais’in bulunduğu geniş alanda konaklayıp dinlenmiş.
Dün akşam davette bunları da aklımdan geçirmedim desem yalan olur… Napolyon’dan yaklaşık 200 yıl sonra onun ayak basıp dolaştığı yerlerdeki bir Palais’de bir kutlama yapıyorduk… Türkiye Cumhuriyet’in 95. Yılı kutlanıyordu… Yaşasın Cumhuriyet…
NOT: Frankfurt’un olduğu Hessen Eyalati’nde Pazar günü eyalet meclisi seçimi yapıldı. Meclise giren Türk kökenlilerden görebildiğim kadarıyla sadece Sosyal Demokrat Parti’den Turgut Yüksel vardı davetti… İkinci dönem seçilen dostum Yüksel’i tebrik edip başarılar diledim…
Halit Çelikbudak
