Oysa onur konuğu olarak çağrılmalıydı. 40 yıllık havalimanı muhabiri Faik Kaptan’ı açılışa çağırmadılar ama o küsmedi İstanbul Havalimanı’nın açılışını yazdı. “Orası kuzey kışı zordur, raylı sistem şart” dedi

İSTANBUL HAVALİMANI AÇILIŞ TÖRENİ…
İstanbul Havalimanının açılışına tanık olamadık. Televizyonlardan izledim. Tam 4 saat ekranın başından ayrılmadım.
Basın yayın kuruluşlarından hiç birisine kayıtlı olmadığım için başvurumun kıymeti harbiyesi yoktu. Basın kartı, sürekli kart, emekli gazeteci, özellikle havalimanı muhabiri hiç biri geçerli değildi. Vatandaş olarak gitsem herhalde çadırın önünde kalırdık. O da zoruma giderdi. En iyisi evde oturmak dedik. Daha önceden de söylediğim gibi tarihe ekrandan tanıklık ettik.
Orada olmayınca yabancılık çekiyorsun, el gibi oluyorsun. Hoca efendi bile açılış duasının sonunda, şehitlerimizin ruhundan sonra, sadece orada olan 8 bin kişinin yakınlarının ruhuna Fatiha dedi. Oysa en az 30 milyon ekran başındaydı. Olsun biz yürekten amin dedik.
UÇAKLARI KARIŞTIRDILAR.
Güzel bir açılış oldu. Özellikle, töreni bitiren, daha çok genelde kurdela kesimi yapılan anda bir prodüksiyon ile devasa bir uçağın kalkışına hep beraber start verilmesi gerçekten güzeldi.
Burada kısa da olsa meslektaşlarıma biraz sitemim olacak.
İlk etapta Cumhurbaşkanı’nın uçağını şaşırdılar. Meydana ilk inen uçak TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ı getiren uçaktı. Bütün televizyonlar “Erdoğan Yeni Havalimanında” diye kırmızı çizgiyi çektiler. Ardından 10 dakika sonra devasa Airbus A 340 uçağı Cumhurbaşkanı piste inince şaşırdılar. Bazıları kırmızının rengini değiştirdi ama tabi anlayan anladı.
İkinci olarak açılıştan bir saat önce konsere başlayan Devlet Çok Sesli Türk Musikisi korosunu beş dakika olsun izleyiciye dinletmediler. Derinden derine sesi gelen müthiş güzel icradan TV seyircisini mahrum ettiler, yok saydılar. Hatta Cumhur Başkanı Erdoğan yerine gelip oturduktan sonra kısa bir süre de olsa bu müziği dinledi sanırım. Onu bile görmezden gelip karşılarına oturttukları adamlarla hiç nefes almadan noktası virgülsüz devamlı olarak konuştular.
Bir takım teknik bilgileri o kadar çok verdiler ki artık söz edecek kelime bulamayınca başladılar;
“ Çok kalabalık”, “Cumhurbaşkanı geldi, oturdu” gibi gözümüzle gördüklerimi onaylattılar.
İnanın konuşmaya o kadar daldılar ki İstiklal Marşında bile konuştular.
EN İYİLERİ İŞİ BİLEN GAZETECİLERDİ.
Dört saat boyunca beş ayrı kanalda devamlı zaplayarak seyrettiğim açılış töreninde davetli konuşmacı olarak gelenler arasında en bilgili olanları havalimanında yetişmiş olan muhabir kardeşlerim, Tolga Özbek, Musa Alioğlu ve Güntay Şimşek’ti.
Dört saat boyunca açılış töreni sırasında benim için yeni olan tek bilgi, yeni adı “ İstanbul Havalimanı” olan yeni havalimanı arazisin yeri konusunda ilk teklifin o zamanki Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan geldiği konusu oldu.
Son olarak bir de Sayın Cumhurbaşkanı’nın Atatürk Havalimanı’nın ticari uçuşlar bittikten sonra bile kapanmayacağı konusunda yaptığı açıklamaydı. Ayrıca kuzey otoyolu kenarına yeni göletler ve bol yeşillikler yapılmasını istedi. Yeni Ulaştırma Bakanı her halde bu isteği inşallah yakın bir zamanda yerine getirir.
Yılbaşında hizmete gireceği belirtilen İstanbul Havalimanı’da en büyük sıkıntı bence metrodur. Bir an önce bitirilmesi gerekir. Oraları kuzeydir, Karadeniz kıyısıdır, kışı zordur. Yani raylı sistem şarttır.
Hizmeti geçenlerin ellerine sağlık.

Faik Kaptan