Burak Ersemiz ve Zafer Arapkirli sordu: Öz kızına cinsel istismar yapan medya patronu olunca “Medya ve polis- adliye muhabirleri olayı neden görmezlikten geldi? Duyum mu alamadı?”

Beni en iyi şekilde eski gazeteciler anlayacak. Yani adliye ve polis muhabirleri..
Soruyorum:
Neden karar çıkana ve kararı birilerinin basına sızdırmasına kadar geçen süreçte hiç bir gazeteci bu davadan “tiyo” alamadı.
Neden karardan sonra vede bunca taciz tecavüz ve istismar olayından sonra bu davadan haberimiz oldu..
Ben bu kadar gizli görülen bir duruşmalar zinciri görmedim.
32 yıllık meslek geçmişimde.. böyle gizli bir dava görmedim…
Niye bu karar, bunca cahilin cinsel suç haberlerinden sonra duyuldu.
Beklettiler mi yoksa gazetecilik mi bitti..
Nedir sizce diye sorararım size ve Allah bin bela versin suçlu bulunan Fatih Oflaz’a inşallah TCK’nın da derinliklerinde…
Ama neden tevzi defterlerinde kimse görmedi anlamadı bu davayı..
Aklımda bin deli sorular..
Dediğim gibi verin bana Oflaz’ı ümmüğünü sıkayım.. O ayrı..

Burak Ersemiz

İSTİSMARCI BABA OLAYI VE MEDYA

Kendi kızına, (EVET ÖZ KIZINA) 8 – 15 yaş arası cinsel istismarda bulunmaktan hüküm giyen işadamı Fatih Oflaz olayına ilişkin her şey söylenebilir. Her şey yazılıp çizilebilir. Ne kadar lânet okunsa, ne kadar üzerine tükürülse ve kusulsa ve kınansa azdır. Zaten söylenecek fazla bir söz yoktur.

Ama beni, olayın bir başka yönü, en az o mağdur kız çocuğunun öz babası tarafından istismara uğraması kadar rahatsız etti.

Aldığım duyumlara göre, bu kızcağızın durumu ve babası olacak puştun aşağılık eylemi uzun yıllar boyunca hem aile çevresi hem de iş çevresince bilinmekteymiş.

“İş çevresi” derken de “Medya Alemi”ni kast ediyorum. Çünkü bu herif bazı yabancı TV kanallarının Türkiye mümessilliğini yapıyormuş. Yani bİr MEDYA PATRONU. Anlaşılan sırf bu yüzden, “sektördeki patron arkadaşları”nın koruması nedeniyle bugüne kadar “faş” olmamış.

Allah belanızı versin Mümtazlar!
Allah bin türlü belanızı versin.

Bu olay, bir varoş gecekondusunda, bir köy-kasaba yerinde, sıradan bir işçinin, işsizin, köylünün, (statü itibarıyla) garibanın evinde yaşansa anında gırtlağına (mecazen) yağlı urganı geçiriveren anlı şanlı “ahlakçı medya”mız, kulağının üzerine yatmış demek ki.

Sonra da her Allahın günü, magazin sayfalarında haberler: “….kendinden 5 yaş, 10 yaş, 15 yaş küçük sevgilisi ile!…… oooo.. aaaawww.. ööööö…” başlıkları. Ahlâkın-ahlâksızlığın ölçüsü bu sanki..

Ne diyeyim size?

Zafer Arapkirli