Bir sabah diyaloğu.. Trende yanınıza bir kadın gelirse.. Engin Büyükavcı’nın başına geldi

Sabah diyaloğu :

-Aaa erkek yanı vermişler !..
-Rahatsız oluyorsanız değiştirin yeri..
-Ben oturacağım, sen değiştir..
– Anlamadım nasıl yani ?.
-Ben bileti bayan yanı diye aldım, sen bayan değilsin !!!…
-Ne yapayım, ayak üstü cinsiyet mi değiştireyim ?.

Kuruldu oturdu,, bacak kadar, rıspik.. Etraftan “Kızım yanıma otur”diyen teyzelere de terslenip duruyor.. Kaldık mı ayakta..

Kolay teslim olmadık tabi.. Açarsın ağzını, bunları bu hale getiren
İlkel zihniyete kadar sıvarsın..

Neyse aklıma geldi, bir okuldaş TCDD HALKLA ilişkilerde.. Aradık. Trene telefon, hostes geldi, kayıtlara bakıldı.. Küçük kaşar, bileti internetten, benden sonra almış.. Hatayı kendisi yapmış, kıvırdı uzun süre, “Ama bana hakaret etti, kıyafetime laf etti, zihniyetimize kadar ağır sözler etti” diye beni suçlu ilan etmeye uğraşıp duruyor.. Aslan parçası hostes kız uyandı mevzuya, yüksek sesle, “bileti alırken erkek yolcu yanı almasaydınız o zaman” diye kaldırdı yanımdan.. Götürdü başka vagona..

Anlayacağınız dötü kurtardık, TACİZCİ damgası yemekten..

Anam , “Oğlum ben ne yapayım, senin de, ağabeyinin de, babanızın da tüyü kaba.. Gelir sizi bulur abuk subuk insanlar” derdi..

Vagona göz gezdirdim, yarısı hörgüç kafa, yanlarındaki herifler öküzleri kıskandırır.. Diğerleri kafayı çevirmiş, mevzuya FRANSIZ !.. Yok, ilaç için bi tane yok “ulan şunun yanına niye düşmedim ki” diyeceğin bir güzel yüz.

Sinir sepet gidiyorum şimdi trende.. Annemin söylediğinin aksine, ” Şansımı zikeyim” diye diye..

Engin Büyükavcı