Belediyede wc kavgası…
Yıl 1996 İstanbul Büyükşehir Belediye muhabirliği yapıyorum. Sözen’den sonra Erdoğan dönemi. Başkanların her gün programlarını izliyoruz ve özel haberler yapıyorum. Gazeteye gitmeden sabah direk belediye, akşam bir program illa ki çıkar, yani sabah 09.00 işbaşı, akşam Allah kerim, evin yolunu bulamıyorum.
İstanbul Belediye Başkanını takip ettiğim için, takım elbise kravat takıyorum, kravatı da pek sevmem ancak makama saygı malum. Neyse basın odamız Başkanın bulunduğu kattaki koridorun ortasında. 2-3 kapı gerisi ise kadın ve erkek wc oluyor. Bir gün wc’ye girdim, tam kapıyı kapattım, kapı tıklatıldı. Tıkladım dolu hesabı. La 10 saniye geçmedi yine tık tık. Ben de tık tık. Ardından yine tık tık. Ya sabır dengesizin tekine çattık diye düşünürken, bu tıklama işi böyle sürüyor.
Sonunda çıkmak zorunda kaldım. Lavaboda ellerimi yıkarken, yanındaki lavabodaki iri yapılı kişiyi gördüm. Beyefendi siz mi tıklattınız kapıyı? Dedim. Cevap ‘Ben tıklattım lan’ dedi. Benim kofra yine yandı. Ne tıklatıyorsan lan dedim. Baktım yumruk geliyor, eğildim boşa gitti, sağ kroşeyle bir aparkart yaptım geri gitti. Tekrar saldırdı, geri çekilip tekrar bir yumruk salladım, derken tuvalet bize dar geldi. Kapı da koridora ters açılıyor.
Hem saldırıyor hem küfür ediyor, aynı şekilde ben de hem cevap veriyorum hem de savunma ve hücum taktiği uyguluyorum. Şahıs dengesini kaybedip kapıdan koridora savruldu. Koridordakiler şoke. Şahıs, ‘Kimsin ulan sen, ben sana göstereceğim diyerek yine hücum, ben de ‘Öğrenirsin kim olduğumu’ diyerek devam.
Belediye çalışanları şaşkınlıklarını üzerinden atıp araya girdiler, bana küfür, tehdit, hakaretler sürüyor. Aynen iade ediyorum. Şahıs iri yarı, salladığı yumruk bir gelse kesin hastanelik olurum, darbe almadan yırttık. Neyse basın odasına döndüm. Şahıs ta koridorun sonundaki odada ikamet ediyor ve daire başkanı.
Kimse sevmez, çalışanlara sert davranan kişi, ben de kendisini görmemiştim ancak millet yaka silkiyor. Bu odasında ‘Kim lan bu’? diye soruyor. Beni belediye çalışanı zannediyor, hemen işten atacak. Diyorlar ki, ‘Şahıs gazeteci, yıllardır başkanın programlarını izler’. Velhasıl, bu kadar pervasızlığının sebebi daire başkanı olması ve beni de belediye çalışanı zannetmesi. Konu kapandı gitti. Programlarda başkanın protokol tribününde karşılaşıyoruz. Bana ters ters bakıyor. Ben de aynı terslikte bakıyorum. Birkaç ay sonra merkezde şef olduk. Yine de belediyeyi takip ediyorum. Saraçhane’ye gittim, wc’ye bir girdim, ula tuvalet genişlemiş, yeni baştan yapılmış.
Yeni gelen muhabirler, ‘Abi wc’de kavga eden senmiydin’?. Diyorlar. Hee bendim. Yahu abi bu olayın ardından kadınlar tuvaleti birleştirildi ve tamamen yeni baştan yapıldı dediler. Gülüştük. Öyle demeyin wc kısıtlı olunca bakın neler yaşanıyor.
Neyse aradan yıllar geçti. Malum Başkan Başbakan oldu. Bu şahıs da Belediye Başkanı oldu. Hatta basın danışmanı arıyor diye bana söylediler yıllar içinde iki kez. Ben oraya gitmem dedim. Niye diyenlere de anlatmak zorunda kaldım. Yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Geçenlerde ismi yine gündemdeydi, aklıma geldi bizim wc anımız…
Not: Sormayın kim diye, bilen bilir…
Genco Sabancı
Ünlü haberci Genco Sabancı bu anısını Facebook’ta yayınladıktan sonra gelen yorumlar ise şöyle oldu:
Çetin Solak: Valla haberlik bir anıymış. Tabii belediye başkanının adı da olursa.
Genco Sabancı: Bir gün anıları kitaplaştırdığımızda yazarız….
Turan Arslanoğlu: Merakla okuduk merakda kaldık kim kim kimdir o..
Bahri Kayaoğlu: Esenyurt’tan bir ses geldi :
“Eşeği saldım çayıra otlayıp karnın doyura
Gördüğü düşü hayıra yoranında avradını
Münkir münafıkın huyu yıktı harap etti köyü
Ölüsüne bir tas suyu dökenin de avradını”