57. Alay Kardeşliği.. Arif Kızılyalın yazdı

102 yıl öncesine, yine bu topraklara dönelim.

57. Alay’ın sabah içtimasının alındığı Kanlısırt’ta bir hareketlilik var. 628 asker cepheye çıkmadan son hazırlıklarını yapıyor.

Kimi silahını temizliyor, kimi baba ocağına mektup yazıyor, kimi de yağlı kırık buğday çorbasıyla şekersiz kuru üzüm hoşafını kaşıklıyor…

Karargâhta ise 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal’in sesi yankılanıyor: “Kaymakam (Osmanlı’daki yarbay) bu yürüyüşün dönüşü yok, size taaruzu değil ölmeyi emrediyorum, Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.”

Ardından Manastırlı Hüseyin Avni’nin gür sesi: “İstikamet Conkbayırı, koşar adım marş marş..”

Sonrasında o 6.5 kilometre nasıl bitiyor, anlaşılmıyor bile. Yanlarında Mustafa Kemal ve süvarileri de var.

Conkbayırı’na vardıklarında inanılmaz bir kalabalıkla karşılaşıyorlar. 15 bin ile 20 bin arası İngiliz ve Anzak tepelere yürüyor. İşte tam o sırada bir şarapnel parçası isabet ediyor Mustafa Kemal’e; sendeliyor, ancak göğüs cebindeki köstekli saat genç Miralay’ın hayatını değil, Türkiye’nin geleceğini kurtarıyor belki de.

Ve artık 58. Alay için şehit olma vakti. Binlerce İngiliz’in üzerine 10’arlı takımlarla gidiyor gencecik Alay. Mitralyöz ateşine göğüsler siper ediliyor, 50,100, 200, 300, 400’üncü kayıp verildiğinde 19. Tümen, yetişiyor, Yarbay Avni ve arkadaşlarının bedenleriyle açtıkları gedikten sahile inen Mehmetçik, Çanakkale Kara Savaşları’nın ilk zaferine imza atıyor.

Gayrısız herkes ölüyor o gün 57. Alay’dan. Mustafa Kemal biraz önce hücum emri verdiği Hüseyin Avni’nin delik deşik edilen naaşının yanına geliyor: “Artık rütbesi Miralaydır (Albay), şehidimizi defnedin..” diyor.

İşte dün sabaha karşı CHP lideri ve ‘adalet’ sevdalıları, 102 yıl önceki gibi 6.5 kilometrelik 57. Alay parkurundaydı. Adalet Kurultayı’nın yapıldığı Kocadere’de tıpkı yüz küsur yıl önceki gibi gün ışımadan kalkıldı, buğday çorbaları ve hoşaflar içildi, yola çıkıldı. Adalet yürüyüşünden idmanlılar, Çanakkale Savaşları’ndaki gibi koşarak aştı tepeleri.

En önde Kemal Bey vardı. Kimi zaman Yasemin Cankurtaran, kimi zaman Akif Hamzaçebi, Mahmut Tanal, Özgür Özel, Aykurt Nuhoğlu öne geliyor, yorulan soluklanıyor, 57. Alay’ın kahramanları anılıyordu.

Tepeye ulaştıklarında 628 askerin yattığı anıta çiçek bırakılırken, bir yurttaşın ikram ettiği tayın Kemal Bey’in gözlerini yaşartacaktı. Sonra tek tek isimleri okudu CHP lideri: Diyarbakır, Burdur, Van, Halep, Manastır, Trabzon, Kars, Ezine, Çanakkale, Bigalı şehitleri yan yana yatarken görüp “Ülkemiz bu mozaiğin üzerine kuruldu, bu tabanın üzerinde kalacak, bu kardeşliği bozmak isteyenlere karşı buradayız” dedi. CHP’nin yol haritası belliydi ilk seçimler öncesi: 57. Alay Kardeşliği.

Yürüyüş dönüşü panel ve çalıştaylara geçildi. “Ekonomide adalet ve kadın” çalıştayına CHP lideri Kılıçdaroğlu konuk olarak katılacak, “Kadına şiddet ve taciz” konusunda masaya yatırılan Türkiye gerçeğinin parti programının öncelikli konusu olmasını isteyecekti. Ardından CHP’li vekil ve yöneticilerin yönetimindeki çalıştaylarda, ‘Türkiye gerçeği’ tartışıldı, günün sonunda ortak görüş ise: “Adaletin, AKP sayesinde ülkeyi terk ettiği” yönündeydi…

Arif Kızılyalın

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi