“Moskova’ya her yıl şubat sonu, Mart başındaki fuar için giderim. Kokusunu aldığım ama anlamlandıramadığım ‘kar kokusu’nun ne olduğunu 2017 yılında okuduğum romanla öğrendim”

Moskova’ya her yıl şubat sonu, Mart başındaki fuar için gidişlerimde belki de kokusunu aldığım ama anlamlandıramadığım kokuyu “kar kokusu’nun ne olduğunu 2017 yılında okuduğum bu romanla öğrendim.

SSCB, gençliğimin solculuk hallerinde bizim için sosyal faşist ve sosyal emperyalist bir devletti. Ve yıkılmaya mahkumdu. Nitekim öyle oldu.

SSCB yi devrimin tek lideri görenler bize revizyonist ve oportünist diyorlardı. Hep beraber yıkıldık.

Moskova’yı devrimin başkenti oluşundan daha çok onun bağrında yatan dizeleriyle hayatımıza, dünyamıza aşkımıza dokunan “ekmek kadar temiz su gibi aydın” Nazım Hikmet ustamıza sahip çıkan ve onun şair yanını özlemle daha bir olgunlaştıran bir şehir olduğu için başka bir seviyorum.

Şimdi bana “kar kokusu”nun ne olduğunu hele ki Moskova’da nasıl olduğunu öğreten sevgili Ahmet Ümit ( Ahmet Ümit) usta ile Nazım Hikmet ustanın hayatlarındaki belli dönemlerinin benzeştiği ve “kar altında deniz düşü gören” bu iki ustanın bu şehirde ki yaşanmışlıklarına dair sevgili Cengiz Özkarabekir’in yönetmenliği ile hazırlanan belgesele WEST ISTANBUL MARINA olarak ana sponsorda olunca haftaya gideceğim Moskova, benim için bu sefer çok daha başka anlamlar ve heyecanlar taşıyor.

Bu nedenle #josesaramago okumalarına küçük bir ara verip, #karkokusunu bir kez daha okuma vaktidir dedim.

Okumadıysanız, büyük eksiklik. İlk işiniz bu kitabı edinerek okumak olsun derim. Dost tavsiyesidir 😊
#ahmetümit
#nazımhikmet
#ikiedebiyatçı
#birmoskova
#westistanbulmarina
#thebest

Fuat Çimen