SURİYELİLER ÜLKESİNE DÖNMEZ
İstanbul Taksim Meydanı bu sene de yeni yılı kutlamak isteyenlerin akınına uğradı. En dikkat çeken de Suriyeli gençlerin ÖSO Bayrağı altında eğlenmesi oldu.
Sosyal medyada yan yana 2 fotoğraf yer aldı. Sol başta eğlenen Suriyeli gençlerin, diğer tarafta da çantası sırtında ilerleyen Mehmetçiğin…
Sayıları 4 milyonu aştığı iddia edilen Suriyeliler, ülkemizde misafir edildi. Yani zorla girmediler. Bunu algılamamız şart.
O Suriyelilere her kesimden tepki olduğu da üzücü ama gerçek. Türk Bayrağı açıp eğlenecekler diyen de var, onların Suriyeli kılığına girmiş terör örgütü mensupları olduğu tezini ileri süren de.
Ben sosyal medyada yazılanların çoğunu doğru bulmayanların başında geliyorum. Bayrak açan Suriyeliler’in Taksim’de mi yoksa başka yerde mi eğlendiği de tartışmaya açıktır.
Şayet Taksim’de çekilmişse görüntüler, İstanbul emniyetinin işinin, her geçen sene daha da zorlaşacağının göstergesidir. Çünkü eğlenceye katılanların sayısı artacaktır.
Taksim’de bir provokatörün o gruptan birine yumruk atması bile istenmeyen olayların çıkmasına neden olabilir. Ya da tam tersi Suriyeliler’den birinin Türk’e vurması.
Amma abarttın demeyin. Polis muhabirliğim dönemimde bir çok benzer olayla karşılaştım.
Ben Suriyeliler’in ülkelerine döneceğine inanmıyorum. Çünkü Türkiye, yaşam standardı olarak Suriye ile mükayese bile edilemez.
Onun için sizi dolduruşa getirenlerin oyununa gelmeyin. Hayatınızı bir anlık öfke ile cehenneme çevirmeyin.
“EMEKLİ MAAŞIMI KAYMAKAM KAZANAMIYOR”
Bir meslektaşım “gel beraber iki lafın belini kıralım” deyince davete icabet ettim. Muhabbet muhabeti açtı. Konu yine gazete günlerine geldi.
Bir süre sonra garson bir tabak meyve getirerek arka masanın ikramı dedi. Teşekkür ettik.
70 yaşlarındaki kişi istemeden de olsa kulak misafiri olduğunu, 40 yıl Almanya’da öğretmenlik yaptığını, emekli olduktan sonra memleketi Sivas’da yaşamaya başladığını ama çocuklarının Türkiye’ye tatil için bile gelmek istemediğini anlattı.
“Türkiye bana göre cennet” dedi. Dayı neden deyince? “Kaymakamın maaşı 9 bin lira civarında o kaymakam benim emekli aylığımı çalışarak kazanamıyor.
Kaç yıl sonra bana yaklaşır hesaplayamam bile” dedi. Hiç tartışmaya girmedim. Türk Lirası değer kaybettikçe onun yaşam seviyesinin artacağı da acı ama gerçek.
“EN PAHALI YENİ RAKI TÜRKİYE’DE”
Emekli öğretmenin yanındaki kişi de muhabbete dahil oldu. Bir çok ülke gezdiğini Yeni Rakı’nın en pahalı satıldığı ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Ülkemde üretilen rakının yurt dışına yok pahasına ihraç ediliyor olması beni üzdü. Aklıma Kıbrıs geldi. Ucuzdu çünkü orada rakı fabrikası vardı.
Son zamla birlikte Türkiye’de 142.50 liraya yükselen 70’lik Yeni Rakı’yı Kıbrıs’tan 55 lira satın alabiliyorsunuz.
Türkiye-Bulgaristan arası gidip geldiğini belirten kişi “Bulgaristan’da Yeni Rakı Kıbrıs fiyatından bile ucuz. Türk birası da aynı şekilde.
4 yıl önce 1 Leva 1 Lirayken şimdi 1 Leva 3 küsür Lira. Lira değer kaybedince 6 biranın içinde bulunduğu koli 7 Leva’ya satılıyor.
Ben 10 Leva’ya aldığım (daha ucuzu da var) uzoyu Türkiye’ye götürüp yüzde yüz kar koyarak anında satıyorum. Bir de ‘bana sat bana sat’ diye yalvarıyorlar resmen” dedi.
Hızını alamayan arkadaş devam etti. “Asgari ücret 2000 Lira oldu. Bulgaristan’da da 550 Leva’ya yükselecek. Türkiye’de bir asgari ücretli tüm maaşıyla kaç bira alır? Yanıt vereyim yaklaşık 200 şişe alıyor.
Bulgaristan’ın asgari ücretlisi hem de ithal edilen Türk birasından 500 küsür şişe alıyor. Normal biradan da 1100 şişe…
Alım gücü yüksek insanların. Aynı asgari ücretli tüm maaşıyla 1100 kiloya yakın un alabiliyor dedi. Konuyu kapatalım demesem daha da anlatacak.
Bir çok konuda tanımadığım 2 kişinin söylediklerine hak verdim. Ülkemde ne yazık ki alım gücü çok düşük. Kabul edin ya da etmeyin insanların yüzü gülmüyor.
Eray Erollu
erollu.eray@gmail.com
Kaynak:
http://www.bekman.tv/yazarlar/eray-erollu/suriyeliler-ulkesine-donmez/122/?fbclid=IwAR2ASiN_2Ny6TFRWdXwLO0ILc44DjPVMsQ0XO8nzMytuhdharaNNl1ORECA
