Günün yeni eğlencesi, ‘Organik Hoşaf Projesi’.. Asım Güneş yazdı

 

Günün yeni eğlencesi, “TRT’de yayımlanan ‘Bir Fikrin mi var?’ adllı programda Organik Hoşaf projesi Alzeimer hastalarına çip projesini yendi.” haberi.

Nasıl komik değil mi? Yeni Türkiye’nin acınacak resmi.

Bence de yeni Türkiye’nin resmi hiç iç açıcı değil, tutuklu gazeteciler, OHAL, KHK’lar, özgürlüklerin kaybedilmesi, giderek muhafazakarlaşan toplum falan filan.

Hepsine eyvallah ama bu resim, yani türbanlı bir kadının fotoğrafıyla sunulan Organik Hoşaf projesi birinci oldu haberi, bunlardan biri değil.

Insanların inanmak istedikleri şeye ne kadar kolay inanabildiklerini hayretle izliyorum.

Ne bir araştırma, ne bir sorgulama. Hele hele bunu yapanların gazeteciler filan olması daha da şaşırtıcı.

Birincisi, daha önce başka kanalda da yayınlanan “Bir Fikrin mi Var?” formatı, bir bilim yarışması değil. Tamamen maddi getiri üzerine odaklanmış, girişimcilik yarışması. Yani ana hedefi bilim değil, maddi kazanç. Bilimsel ya da toplumsal faydadan ziyade ne kadar satacağı.

O yüzden yarışma birincisine TÜBİTAK değil (Gerçi onun da ne kadar bilimsel olduğu tartışılır, hatta tartışılmaz bile) KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) belli bir yardım yapıyor. Içinde herhangi bilimsel bir sıfat var mı bu kurumun? Yok.
Bu durumda Organik Hoşaf projesinin Alzheimer’a karşı çip projesini geçmesi çok şaşırtıcı değil. Bende paramı yatıracak olsam hoşaf üzerine yatırırdım.

Ikincisi, araştırdığım kadarıyla bu proje birinci filan olmuş değil. Finale kalmış. Birinci de olabilir ayrıca.

Üçüncüsü; Yarıştığı projeler de benim bulabildiğim kadarıyla, alzheimer çipi değil, batmayan deniz gözlüğü ile bir çeşit protez cihazı.

Neyse, demek istediğim, tarafgirlik bu kadar mi gözünü kararttı herkesin? Hiç mi, bu işin doğrusu ne diye araştırma soruşturma yok artık?
İki tarafında trollerine gün doğmuş ülkede. At ortaya bir taş. Sonra izle curcunayı. Nasıl olsa kimsenin soru sorduğu yok.

Algı yönetimi böyle oluyor demek ki. Her iki taraf içinde. Ama bu yönetim içindeki tehlikeli unsur, bunu yapan ve yayan troller değil, işin doğrusunu bulmaya çalışmak yerine bunlara gözü kapalı inanmayı seçen sıradan insanlar, yani bizleriz. Karşı tarafa çakacak fırsat mı çıktı? Allaaaah saydır gitsin. Doğru mu, degil mi? Ne önemi var, kimin umurunda. Çak gitsin. Nasıl olsa sanal dünya.
Benim karar veremediğim sanal olan dünya mı yoksa biz miyiz?

Asım Güneş