Anneeeee… Zafer Arapkirli’den bir güzel yazı daha..

ANNEEEEE!..

Metrodaki ekranlarda gördüm..
Bir çamaşır makinesi reklamı…
Daha doğrusu, onun üzerine bindirilmiş, “kurutma makinesi”…

Evin “ahalisi”, anne rolündeki genç hanımefendiyi sıkıştırıyor:
“Hayatııııım… En sevdiğim gömleğim nerede?..”
“Anneeee.. Spora gideceğim.. Eşofmanım nerede?…”
“Anneee.. Bilmemnem neredeee?.. Offf ya anneeeeee..”

Herkes “Anne”den bekliyor bu işleri.
Anne de yeni alınmış “kurutma makinesine” güveniyor.. Sakin bir şekilde tableti-bilgisayarı ile haşır neşir olurken, “Merak etmeyin.. Yıkanıyor, 5 dakikada da kuruyacak hazır olacak” diyor.

Kadını, “evin her işini yapan” ve herşeyin kendisinden sorulduğu” bir varlık olarak sunan “Cinsiyetçi” anlayışın ürünü reklamlardan sadece biri. Sanki “Bir düğmeye basıp çalıştırılan” sonrasında da “Bir kapak açıp iki mandalla tutuşturulan” bir iş değilmiş gibi bir çamaşır işi.. Sanki 10-15 yaşındaki bir çocuk ve yetişkin bir adamın ille de o “Anneeeeee”ye ihtiyacı varmış gibi. Atla deveymiş gibi.

Ulen oğlum/kızım. Çok mu zor bunu öğrenmek?

Çevremde öyle “Süper-Ultra Kadın Hakları Savunucusu” olarak bilinmem. Pek sayılmam yani. Ama beni bile isyan ettiriyor bu “Cinsiyetçi” reklamlar.

Anneee!! diye seslenmekten bi vazgeçin, dedem.
21’nci yüzyıl şeysinden 17 sene aldık bile…

Zafer Arapkirli