Bu kaçıncı mektubum sana
Bilir misin..
Ben saymadım kaç sayfa kaç yaprak
Olduğunu
Bilmem eline geçti mi, okuyabildin mi
Hasret kokan özlemle yanan
O satırları..
Okudukça hatırlarsın geçmişte ki anıları
Hatırlar mısın bilmem
Simitler atardık Martılara sahilden
Çocuklar gibi şendin neşeden,
Saçların uçuşurdu rüzgarlarda…
Kapının önünde ip atlardın bazen
Aldırış etmezdin
Karşı sokaktan çıkıp gelse de baban,
Sarılmış kolların inmezdi boynumdan. .
Bilmem hatırlar mısın,
O ağacın altını, akşam çökerken
Başın omuzumda günbatımını seyrederken
Yanık sesli türkücü vururdu sazın teline
Denizin üstünde süzülen yelkenli eşliğinde
Gün batar sokak lambaları yanardı
Farkında olmazdık geçen zamanın
Geç kalınca koşarak giderken eve
Erik çalardık manav Cemil amcanın tezgahından
Daha neler neler be gülüm…
Sensiz yaşamak çok zor
Beyhude geçerken ömrüm..
Kaç satır, kaç mektup yazdım bilmiyorum
Hepsi duruyor hala yastığımın altında…
Gidişinin beşinci yılı unutamadım hala
Hep yazdım da hiç birini gönderemedim ki sana….
__zamansız gidenler adres bırakmıyor_
Bekir Birincioğlu
Wien/1993
