İŞTE 10 OCAK GERÇEĞİ ve DÜNÜ / BUGÜNÜ.. Mehmet Zorbey Kaynarpınar yazdı

İŞTE 10 OCAK GERÇEĞİ ve DÜNÜ / BUGÜNÜ

Bugün 10 Ocak…
Türk basın çalışanının onur günü…
Gazeteciler, bugün Türk gazetecilerinin gücünü gösterdiği gün…

NASIL MI…?
212 sayılı yasanın kabul edildiği gün, Babıâli patronları yasayı beğenmezler…
Bunun üzerine 9 gazete patronu ortak karar alır. Karar; gazetelerin yayına ara vermektir
1961 yasasının özgürlük sınırlarını iyi kavrayan gazeteciler, Babıâli’de bir onur savaşı başlatır.

10 Ocak günü başlayan gazetecilerin direnişi Dünya basın tarihinde görülmemiş bir “özgürlük ve basın dayanışması”na dönüşür.
Gazete sahiplerinin, gazeteleri çıkarmama kararına karşı müthiş bir direnç gösterir.
Babıâli emekçileri tam üç gün boyunca 11-12-13 Ocak 1961 de gazeteleri kendi ceplerinden karşıladıkları paralarla çıkarmayı sürdürürler…
Emekçilerin bu şanlı direnişi karşısında, sermaye boyun eğer ve 212 sayılı yasa kabul edilir.

O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlandı. Ta ki 1971’e kadar…
Neden 1971‘e kadar…?
1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, “Bayram” olmaktan çıkarıldı ve “Gün” olarak anılmaya başladı.

12 Mart 1971 ara döneminde anayasa ve yasalarda gerçekleştirilen geriye gidişler gazetecileri de önemli ölçüde etkilemiştir. Yukarıda izah ettiğim nedenle de “Çalışan Gazeteciler Bayramı” tanımı 1972′den bu yana “Çalışan Gazeteciler Günü”ne dönüştürülmüştür.

Sonra ne oldu…?
O tarihten sonra gazete çalışanlarının yani gazetecilerin onurlu yaşamları başlar.
Kimi zaman intikalara uğrar ama basın çalışanı tüm benliği ile sansüre ve büyük sermayeye karşı direnir…
Ta ki 1980 yılına kadar…
O tarihde neler olduğunu hepimiz biliyoruz..
1980’de yeniden, sansürlü baskılı günler başlar…
Ardından 3 Kasım 2002 de iktidara gelen parti ile medya organları arasında dönme dolap başlar. Özgür basın özgürlüğünü kaybeder. Yandaş medya düzeni başlar. Gazete ve gazeteciler yaprak gibi savrulur. Gazetecilerin çalışma hakları, haber yapma hakları, çalışma alanları ve araştırma hakları kısıtlanır evlere şenlik yeni bir basın yasası çıkarılır.
Peki kazanılan haklar ne oldu…?
Biz şimdi 1961’de başlayan bu onurlu mücadelenin bugün neresindeyiz?
Galiba çok çok gerisinde…
Ne yaygın basında bir onurlu kavramdan söz edebiliriz.
Ne de yeni yeni filizlenmeye başlayan yerel basından.

Ulusal medya organları artık birilerinin baskısı karşısında pes etmiştir….
Ya el konulmuş, ya da bezdirme taktiği ile el değiştirilmesi sağlanmıştır….
Yani ulusal medya “Demoklesin kılıcı” gibi iktidarın baskısı altında tüm haklarından yoksun sadece “Padişahım çok yaşa” anlayışı ile görev yapmaktadır.

Peki Yerel Basın…?
Yerel basına gelince yayınlanan gazetelerde sadece aile şirketleri boyutuna dikkat çekmek isterim.
Bu aile şirketlerin yerel yönetici ve siyasetçilerle ahbap çavuş ilişkisine dayalı haberciliği de irdelenmeye değer bir kavram olarak önümüze çıkıyor.
Tabi ki kalemine sahip çıkanları da taktir ediyorum…

Ulusal basında patronlar bazı bahanelerle gazetecileri işten çıkarma kozunu en iyi şekilde kullanırken,
Yerel basın ise kalemine sahip çıkma veya satma ikilemi içinde var olma mūcadelesinde direndiği de acı bir gerçektir.

Hem ulusal basının, hem de yerel basının akademik bir tartışmaya açılması gerektiğine inanıyorum…
Ulusal basının kimlerin elinde ne görevler üstlendiğini görmemek için kör olmak lazım…
Dış kaynaklı bir ekip Encio’larla özelikle yerel basın da yönlendirilmek isteniyor. Bu konunun tabiî ki takipçisiyim…

10 Ocak 1961′in 58′nci yıl dönümünde, gazetecilerin yetersiz kalan yasalardan doğan kimlik ve kişilik sorunlarının hala giderilmesi konusunda hiçbir adımın atılmamış olmasına dikkat çekerek yadırgadığımı bu gün hala haktan, özgürlükten, sosyal güvenceden yoksun olduğumuzun altını çizmek istiyorum.
Türk Basın Çalışanın yine bir 10 Ocak günü, ustaların başlattığı şanlı direnişi yeniden yeşerteceğine inancım sonsuz…
Türk basını bugün içinde bulunduğu bu kaotik ortamı hak etmiyor…
Tüm bu olumsuzluklar içinde de olsa Türk Basın emekçisinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun…
Gazetecilere ve medya kuruluşlarına yapılan her türlü baskıya rağmen 10 Ocak’ı hatırladıkça geleceğe umut taşımak doğru bir yaklaşımdır.
Ben buna inanıyorum…
VESSELAM…

Mehmet Zorbey KAYNARPINAR

Mehmet Zorbey KAYNARPINAR