“günaydın tüm dostlara.. insanın hayatında dönemeç noktaları olur.. o noktalarda yol çatallaşır..” Yılların muhabiri Engin Başçı’nın yazısı

günaydın tüm dostlara…
insanın hayatında dönemeç noktaları olur… o noktalarda yol çatallaşır… birkaç seçenek çıkar karşınıza… birini tercih edersiniz… benim için de öyle oldu… üniversiteyi bitirir bitirmez akademi dünyasının kapısını yüksek lisans çalışmasıyla araladım… bilimsel çalışmayı sevdim… ama aklımda hep sinema vardı… trt’de, televizyonda çalışmak da istiyordum… bilirsiniz sınav sistemleri…
ilk denememde kapısından döndüm… sonra gazetecilik girdi kanıma… haberci oldum… bu arada akademiyi hep önemsedim, doktora çalışmasına başladım… haberciliği de trt’de sürdürmek istedim… trt kapısını bu ikinci çalışımdı… kapı bu kez açıldı.. artık trt muhabiriydim…
televizyon haberciliği güzeldi, ben de çok sevdim… bu arada doktora çalışmamı tamamladım, tezimi yazdım, doktordum da… yıllar yılları kovaladı… deneyimli bir haberciydim artık… akademik bilgi ile mesleki bilgi ve deneyimi harmanladım… son dönemde üniversitede de dersler vermeye başladım… hocalığı da sevdim… derken 2 ay önce trt hikayesini noktalamaya karar verdim ve emekli oldum… akademiyi tercih ettim…
dün itibariyle, istanbul aydın üniversitesi iletişim fakültesi’nde dr. öğretim üyesi olarak göreve başladım… benim için çok anlamlı ve duygu yoğunluğu içinde başladı bu hikaye… bir akademisyen olarak duruşuna büyük saygı duyduğum, bir akademisyenin nasıl olması gerektiğini katıldığı her ortamda gösteren, sözüyle pekiştiren, kendisini tanımamla hayatıma zenginlik katan ve kendisi de eski bir trt çalışanı olan prof. dr. özden cankaya’nın masası bana verildi…
artık onun çalıştığı odada, onun çalıştığı masada çalışacağım… masaya oturduğumda çok duygulandım… bu benim için gerçekten çok önemli… özden hocanın hiç öğrencisi olmadım, ama ondan öğrendiğim çok şey var… o masanın hakkını verebilmek, o masaya layık olabilmek için çok şey yapmam gerektiğini biliyorum… velhasıl, yeni bir hayat yeni sorumluklarla başlıyor… ancak ben bu sorumluluğu da sevdim… önemli olan şey, yaptığın her işi severek yapmak… yarım asırlık ömrüm bana bunu öğretti…

üniversiteden sonra işsiz kaldığım dönemde hem yüksek lisansa devam ediyor hem de bulabildiğim işlerde çalışıyordum… evden eve eşya taşıdım, kapı kapı dolaşıp ansiklopedi ve pijama pazarlamacılığı yaptım… bu işleri de sevdim, çünkü o işlerden de bir şeyler öğrendim…
insanları en kendi halleriyle tanıdım, hayatı ve o hayatın içindeki insanı gözlemledim… bu bana gazetecilik hayatımda ve akademik çalışmalarımda büyük katkı yaptı… gazetecilikten önce akademik çalışmayla başlayan hikayem, gazetecilikle geçen yıllardan sonra yine akademiyle devam ediyor… hayat işte…😊 t.s eliot’un dediğince; başladığım yermiş son….

Engin Başçı

Kaynak: Facebook