Zerdüştlük, dünyanın en eski tek tanrılı dinlerinden biridir. Okuyun bilginiz olsun, böylece fikriniz olur, havanız da olur

Zerdüştlük, Dünya’nın en eski tek tanrılı dinlerinden biridir.
Bazı batılı bilim insanları Zerdüştlüğü dualist bir din olarak tanımlarlar.
Bu dine inananlar, beden öldükten sonra dirilip Ahura Mazda’nın huzuruna çıkacağına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar.
Yaklaşık 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran’da kurulmuştur.
MÖ 600 ve MS 650 yılları arası Pers İmparatorluğu’nun resmî dini olmuştur.
Zerdüştlük, Budizm gibi felsefi yönü de ön plana çıkan inançlar arasında yer alır.
Zerdüştlüğün temelinde iyilik ve kötülüğün savaşı yatar.
Zerdüşt, yeryüzündeki kavganın Tanrının ruhu Spenta Mainyu ile şeytanın ruhu arasında olduğuna inanırdı ve her inananın iyilik için savaşması gerekirdi.
Zerdüştlükteki şeytan inancı ile batı dinlerindeki melek anlayışı arasında benzerlikler vardır.
Zerdüştlük inancında Tanrı kabul edilen Ahura Mazda “Aklın Efendisi” ile sembolize edilir, Ehriman ise kötülüğün güçlerini temsil eder ve iyilik-kötülük mücadelesi bu noktada başlar.
Geleneksel olarak Zerdüştiler yeryüzünün insan kalıntılarıyla bozulmaması gerektiğine inanırlar.
Bu yüzden ölülerin cesetlerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin çatılarında akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakırlar.
Zerdüştlük felsefesinde su, toprak, ateş kutsal sayılır ve ateşe, aydınlığa veya Güneş’e bakılarak ibadet edilir.
Işığın ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılır.
Bununla ilişkili olarak ateş, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahiptir.
Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur.
İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür.
En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir.
Zerdüştlük inancına göre Tanrı kadın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş olarak yaratmıştır.
Bu inançta kadın ve erkek eşit olarak kabul edilmektedir.
Zerdüşt inancının gelişip yayıldığı bölgelerde çok eşliliğin azaldığı ve tek eşliliğin arttığı görülmüştür.
Zerdüştilikte, doğru yaşama, ahlâkî emirlere uyma esastır.
Ahlâki emirler; iyi düşünce, iyi söz, iyi iş diye özetlenir.
Fakirlere cömert davranma, yabancılara misafirperverlik, bütün lekelerden uzak kalma, toprağı sürme, sığırlara bakma, sıkıcı şeyleri imha da faziletli işlerden sayılır.
Bâzı cinsi konular ve ölü bedenine temas, kirlenmeye yol açar, özel ayinler gerektirir.
Yine Zerdüşt inancı her alanda tarım ve hayvancılıkla uğraşılıp bol üretimin sağlanmasını tavsiye etmektedir.
Temiz hayvanlardan sayılan köpek ve kedinin öldürülmesini büyük günah saymaktadır.
Döllenmeyi ve çiftleşmeyi önleme kesin olarak yasaklanmıştır.
Bu inançta şarabın ibadetle ilgili olarak dînî düşüncelerin geliştirilip derinleştirilmesi ve ruh gözünün açılması amacıyla içilmekte olduğu vurgulanır.
Avesta’nın Gatha bölümünde belirtildiğine göre dînî inanç alanında şarkı ve şiirlerin önemli bir yeri olduğu görülür. Zerdüşt’ün Cennet’i şarkılı bir yer olarak değerlendirdiği dikkate alınırsa bunun önemi daha iyi kavranır.
“İyi olanların en iyisidir doğruluk, Işıltılı amacıdır dünya üzerindeki yaşamın; bu Işık’a ulaşır biri doğrulukla yaşarken Yalnızca en yüce doğruluk adına.”

Kaynak: Arkeoloji Dünyası