Uyumaya da hakkımız var!.. Cemil Özyıldırım yazdı

Uyumaya da hakkımız var!..

Bu resim mizansen olarak kurgulanmadı.Uzun bir yolculuk sonrası otomobillerinin arka koltuğunda yorgunluktan, birbirlerine sarılarak uyuyan, yeğenlerim Ferit ile İhsan’ın resmidir bu..İşte bu fotoğraf Bugün Dünya Çocuk Hakları gününde, beni bir şeyler yazmak için tetikledi. Sadece onların haklarının gündeme geldiği böyle anlamlı bir günde, nerede olursa olsun, ne koşullar altında gerçekleşirse gerçekleşsin, kim ne derse desin, onların da uyumaya hakkı var. Ağabeyi Ferit’in kolunu yastık yapmış İhsan, kardeşinin sırtına sevgi bağı ile başını dayamış Ferit’in hangi rüya alemine daldıkları bilinmez ama, Dünya Çocuk Hakları Günün’de Dünyada 300 milyon çocuğun açlıkla karşı karşıya olduğu, bilinen bir gerçek.

”Bir çocuk, 2 çocuk yetmez, 3 çocuk yapmalısınız” söylemlerini çok sık tekrarlayan siyasi iktidardakilerin, ülkemizde her 3 çocuktan birinin yoksulluk çektiğinden haberleri acaba var mı?.Çocuk hakları, hem kanunen, hem ahlaki olarak dünya üzerindeki bütün çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, yaşama, barınma,fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir kavramdır. Çocuk haklarının, insan hakları kavramının içinde ele alınması gerekir. Uluslararası Af Örgütü’nün belirttiğine göre, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasa dışılık gibi olumsuz etkenlerin çerçevesinde, çocuk hakları ihlalleri daha büyük boyutlarda olmaktadır.

Çocuk haklarına dair ilk metin, 1917 yılında, Ekim Devriminin ardından Proletkult isimli sosyalist kültür örgütünün Moskova Şubesi tarafından “Çocuk Hakları Bildirgesi” ismiyle kaleme alındı. Resmileşen ilk metin ise, 1924 yılında Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirisidir.
Bu bildirge Birleşmiş Milletler tarafından kuruluşunda kabul edilmiş, 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak güncellenmiş ve 20 Kasım 1989 tarihinde daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile değiştirilmiştir.Bu sözleşmeyi yürürlüğe koymayan sadece iki BM üyesi ülke kaldı. ABD ve Somali!…

Dünyanın en zengin ülkesi ABD, 1990’lı yılların ortasında imzalamış olmasına karşın, sözleşmeyi senatoya kabulü için hala getirmedi.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de altına imza attığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, her birey 18 yaşına kadar çocuktur.Bu sözleşmede yer alan vazgeçilmez çocuk hakları şu temel başlıklarda sıralanıyor

*Yaşama ve gelişme hakkı, *Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı; *Sağlık hizmetlerine erişim hakkı; *Eğitime erişim hakkı; *İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı; *İstismar ve ihmalden korunma hakkı; *Ekonomik sömürüden korunma hakkı; *Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı; *Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı; *Düşünce özgürlüğü hakkı; *İfâde özgürlüğü hakkı; *Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı; *Özel gereksinimleri olan çocukların hakları; *Engelli çocukların gözetilme ve eğitim hakları.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son 10 yılda 482 bin 908 çocuk evlendirlmiş. Doğum rakamlarına bakacak olursak 15-17 yaş arası 17 bin 789 çocuk doğum yapmış. 15 yaşın altındaki 244 çocuk bu doğum rakamı içinde yer almış. Yine TUİK’e göre 2005 yılında çocuk istismarına karşı açılan dava sayısı 3 kat artarak 5 bin 730’dan 16 bin 957’e çıkmış. Jandarma Genel Komutanlığının bir başka araştırmasına göre, yurt genelinde son 5 yılda 14 bin çocuk, kayıp raporlarına geçti. Bu rakamlarda dikkat çeken bir nokta da, son yapılan istatistik verilerin ortaya konulduğu araştırmaların 2013 yılına, yani 4 yıl öncesine dayanması.

Hadi şimdi Ferit’imin, İhsan’ımın uykusu bozmayalım.
Onları tatlı rüyaları ile baş başa bırakalım.

Cemil Özyıldırım