Yıl 1948 Türkiye’nin ilk kadın Arkeologu Prof. Dr. Jale İnan

Jale İnan; (d. 1 Şubat 1914, İstanbul – ö. 27 Şubat 2001), Türk arkeologdur. Side ve Perge’de 40 yılı aşkın bir süredir kazılar yaparak bu iki kentin ortaya çıkarılmasına ve her iki yerde de önemli bazı yapıların onarılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Side buluntularının Agora Hamamı’nda kurulan modern bir müzede sergilenmesini sağlamıştır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri müdürü Aziz Oğan’ın kızıdır. 1934’te Erenköy Kız Lisesi’ ni bitirdi. 1935-43 arasında Berlin ve Münih üniversitelerinde arkeoloji öğrenimi yaptı. 1943’te Münih Üniversitesinde doktorasını tamamlayarak Türkiye’ye döndü ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. 1944’te mühendis Mustafa İnan ile evlendi. Arif Müfit Mansel 1946’da Klasik Arkeoloji Kürsüsü’nü kurunca, bu kürsüye geçti. 1953’te doçent, 1963’te profesör oldu. 1975’te Mansel’in ölümü üzerine getirtildiği kürsü başkanlığı görevini 1983’te emekliye ayrılıncaya değin sürdürdü. Daha sonra Side’de Apollon Tapınağı onarım çalışmalarına başkanlık etti.

1946’da Antalya bölgesinde Arif Müfid Mansel başkanlığında başlatılan Side ve Perge kazılarına katılan İnan, uzun yıllar ikinci başkan olarak görev yaptı. 1973-80 arasında Side ve 1975-87 arasında da Perge kazılarına başkanlık etti. Side ve Perge kazıları dışında, Pisidya bölgesindeki Kremna’da 1970-72 arasında bir kurtarma kazısı gerçekleştirdi. 1972-79 arasında da Antalya’ da Manavgat’ın kuzeyindeki Pamfilya Seleukeiası’nda kazı yaparak kentin agorasını ortaya çıkardı.

inan, 1975’te Türk Tarih Kurumu asil üyeliğine seçilmiştir. Berlin Arkeoloji Derneği, Berlin Arkeoloji Enstitüsü ve Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün de üyesidir. Roma dönemi heykelciliği konusunda yapmış olduğu araştırmalarla da bilim dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Antalya Bölgesi Roma Devri Portreleri (1965), Roman and Early Byzantine Portrait Sculpture in Asia Minör (1966, E.Rosenbaum ile birlikte; Küçük Asya’da Roma ve Erken Bizans Portre Heykelciliği), Side’nin Roma Devri Heykeltraşlığı (1975), Römische und Frühbyzantinische Portratsplastik aus der Türkei (1979 , 2 cilt; Türkiye’de Roma ve Erken Bizans Portre Heykelciliği) adlı çalışmaları vardır.

xxx

1914 yılında İstanbul’da doğan Jale İnan, liseyi bitirdikten sonra Aleksander von Humboldt Vakfı’nın ilk bursiyerlerinden biri olarak, arkeoloji okumak üzere 1934 yılında Almanya’ya gitti. Bir yıl sonra da Türk devletinin bursunu kazandı. 1939 yılında patlak veren İkinci Dünya Savaşı’nın dehşet günlerinde, Nazilerin, siren seslerinin, bomba gürültülerinin arasında öğrenim savaşı verdi.

1944 yılında Almanya’dan döndükten sonra, yazar Oğuz Atay’ın ‘‘Bir Bilim Adamının Romanı’’ adlı kitabında yaşamını anlattığı Mustafa İnan’la evlendi. 1945 yılında tek çocukları Hüseyin İnan dünyaya geldi.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Kürsüsü’nde Prof. Dr. C. Bosch’un asistanlığı yapan Jale İnan, 1946 yılında İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji Kürsüsü’nün çalışmalarına katıldı. Kürsüde Prof. Dr. Arif Müfit Mansel’in asistanlığını yapmaya başlayan Jale İnan, çok zor koşullarda gerçekleşen bir eğitim misyonunu da üstlendi. Yine aynı yıl Arif Müfit Mansel’le birlikte Türk Tarih Kurumu adına Antalya’nın Side ve Perge antik kentlerinde kazılara başladı ve bu kazılar, kesintisiz devam etti. Perge’de gün ışığına çıkarılan eşsiz eserler nedeniyle Antalya Müzesi, iki defa genişletilmek zorunda kaldı.

1940’lı yılların olağanüstü zor, yoksulluk ve yoksunluk içinde geçen günlerinde, bir kadın olarak kazı düzenlemek, herkesin üstünden kalkacağı bir iş değildi. Jale İnan, bu sorunları kolaylıkla aşmayı başardı. Bu iki ana kazının dışında Kremna ve Pamphylia Selukeia’sında kurtarma kazıları yaptı ve buraları tarihi eser kaçakçılarının yağmasından kurtardı. Yaptığı kazılar, özellikle son 25-30 yıldır, yöre halkının gelir düzeyinin yükselmesine de neden oldu. Kazıların yanı sıra Side Müzesi’ni de kuran de kuran Jale Hoca’nın 1980’de Perge kazıları sırasında bulduğu bir heykel parçasının peşinde, polisiye roman kahramanlarına taş çıkarırcasına yaptığı çalışma ise, birçok açıdan ibret alınacak bir olay:

Jale İnan 1980 yılında Perge’de bir Herakles heykelinin parçasını bulur. Ama heykelin belden yukarısı yoktur. Bugün belden aşağısı Antalya Müzesi’nde sergilenen heykelin üst bölümünün ABD’ye kaçırıldığı söylentileri dolaşır. Jale İnan, bir dedektif gibi çalışmaya başlar ve izini bulur. Konuyla ilgili olarak yazdığı makaleyle de bu iki parçanın birbirine ait olduğunu öne sürer. Yıllar süren ısrarlı çalışmaları sonunda bu iddiasını kanıtlama fırsatı da bulur. 1990 yılında Boston Mitropolitan Müzesi’nda bir alçı kopyayla iki parçanın birbirine ait olduğunu kanıtlar.

Meslek hayatı başarılarla dolu olan Prof. Dr. İnan 7 Şubat 2001’de vefat etti. Ömrünü Arkeolojiye adayan İnan mesleğiyle ilgili şu sözü söylerdi hep: “Kazibilimin kitaplardan değil, kazı yaparak öğrenileceğine inanır, en büyük arzu ve dileğinin iyi arkeologlar yetiştirmek olduğunu”