Ve bir askerlik anısı.. KURBAN BAYRAMI

Zafer Arapkirli

KURBAN BAYRAMI – BİR ANI…

Askerliğimi Erzurum’da yaptım.

Bir Kurban Bayramı’nda, birliğin bir pickup’ı ile bir göreve gidiyorduk. Aracın arkasında-kasasında 4 kişi oturuyoruz. Önde de araç komutanı Halil İbrahim Başçavuş.

Kasanın üzeri tente ile örtülü.
4 kişi kenara diziliyiz. Ayaklarımızın arasında 2 adet 81 mm.lik havan topu var. Epey ağır aletler. Bir metal yığını.
Başçavuş, yolun kenarında bir kurbanlık sürüsü gördü. Fiyatını sordu hayvanların. Epey ucuz gelmiş olmalı ki, eve iki tane koç almaya karar verdi. Biri kendine biri de “baldızlara”.. Böylece Bir de iri kıyım iki koçu yükledik arkaya.

Şoför, delinin teki.. Konyalı Mustafa (soyadı aklımda değil). Sivilde kamyonculuk yapıyormuş. Zaten Deli Mustafa derlermiş. Arabayı öyle bir sürüyor ki. Biraz gaza fazla yüklendi, bir virajı alamayıp devrildik.. Havanlar, askerler ve koçlar “akraba” olduk bir anda.. Allahtan hiç kimseye bir şey olmadı. Ufak sıyrıklarla kurtulduk.

Halil İbrahim Başçavuş, bir yandan Mustafa’yı (kışla jargonu ile) “yamultuyor”.. Bir yandan da, olayın şöyle bir muhasebesini yapıyordu:

“Ulan eşşek herif, bu askerler ölse ben rapora ne yazacaktım?
Zayiat : 4 er, 2 havan topu, 2 kurbanlık koç..”

O halimizle saatlerce güldük..
Ha. Bu arada.. Aracı kendimiz düzeltip şarampolden iterek çıkardık ve yola devam ettik.

Türk Askerine “İmkansız” yoktur

Zafer Arapkirli

zafer