Spor-Güç-Başarı-Rekabet-Racon..

Zafer Arapkirli

SPOR – GÜÇ – BAŞARI – REKABET – RACON
Eski bir tartışmadır. Dün bir kez daha canlandı.
Barcelona Kulübünün, İspanya 2’nci Ligi’nde mücadele eden “B Takımı” , rakibi Eldense’yi 12-0 mağlup etmiş. Karşılaşma sonunda rakip takım ağlayarak sahayı terk ederken Barcelonalı oyuncular onları teselli etmiş.
Tartışma şu:
– Çok güçlü bir takım, zayıf bir rakiple oynarken, fark çok açılınca (5-0, 6-0 vs) artık frene basmalı ve daha fazla gol atmamalı mı? Çünkü, daha ileri giderlerse bu, rakibe hakaret ve aşağılama olur mu olmaz mı?
– Karşı argüman da, “Tam tersine, bir yerde durup vites küçültmek mesela top çevirip vakit geçirerek zamanın dolmasını beklemek, rakip kaleye gitmemek, bilerek daha fazla gol at-ma-mak rakibe daha büyük hakaret ve aşağılama sayılır..
Ben ikinci görüşü savunuyorum.
Çünkü futbolda (ya da başka bir spor dalında) daha iyi, daha güçlü, daha yetenekli iseniz, ve bunu sahadaki oyuna ve skora da yansıtabiliyorsanız, bunun “rakibi aşağılamakla ya da rezil etmekle” filan bir alakası yoktur. Spor bu. Yenilen “aşağılanmış” olmaz. Sadece o gün, o maçta “yenilmiş” olur. Müsabaka yapmanın raconu budur. İyi olan kazanır, iyi olanın skoru da yüksek olur.. Bunun “onur veya haysiyet” denen kavramlarla bir alakası kurulamaz. O yüzden, 12-0 değil, 22-0 da olsa, maç sonunda sarılıp öpüşülüp gidilir. Bunu yapmamak, 5-0’da filan durup “idare edelim de daha fazla rezil olup ağlamasınlar” demek, tam tersine “Aşağılamak” anlamına gelir.
Aferin Barcelona’ya… Bunu yapmışlar.
BEŞİKTAŞK’ım da, ligin gol rekorunu kırdığı 15 Ekim 1989’da Adana Demirspor’u 10-0 yendiğinde aynen bunu yapmıştı.
Liverpool da BEŞİKTAŞK’ımı 8-0 yenerken aynısını yapmıştı.

Zafer Arapkirli