Benim hayatımdan bir Ömer Lütfi Mete geçti…
Allah gani gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, gerçek din olgusunun ben ne demek olduğunu ondan öğrendim.
Hatırlıyorum; yine bir Ramazan günüydü…
Öğle saatlerinde Çamlıca’daki Su Köşkü’nde buluşmuştuk.
Sohbet ettik, ayrılacağımız sırada; “Akşam iftarı beraber açalım” dedi…
Bir üzüldüm, bir sıkıldım, yüzüm kızardı. Çünkü oruç tutmuyordum.
“Abi” dedim, “Beni affetseniz, çünkü ben oruç tutmuyorum.”
“Olmaz” dedi. “Ben senin oruç tutmadığını biliyorum. Bunu da bile bile davet ettim seni. Oruç tutmuyorsan o senin ile Allah arasındaki bir olgudur. Ben karışamam. Ama sofraya oturup da iftar saatini bile beklemenin bir sevabı vardır. Hiç olmazsa gel bu akşam o sevabı işle…”
Din bezirganlarının cirit attığı bir ülkede, onun gibi dini bütün, onun gibi dünyaya bakış açısı değişik bir insan zor gelir.
Kimseyi ilgilendirmez belki ama, sizlerle paylaşmak istedim.
Baki Avcı
Baki Avcı
Baki Avcı
Ömer Lütfi Mete
Ömer Lütfi Mete
Ömer Lütfi Mete