Kral Midas bir gün bilge Silenos’u ormanda yakalar ve ona bir soru sorar…

”Kral Midas bir gün Dionysos’un bilge satirlerinden Silenos’u ormanda yakalar.
Evrenin bilgisine sahip olduğunu düşündüğü Silenos’tan paha biçilmez bir bilgi alma peşinde olan Midas, ona insan için en iyi şeyin ne olduğunu sorar.
Silenos bir kahkaha patlatır ve ardından şöyle cevap verir:
‘İnsan için en iyisi hiç doğmamış olmak.
İkinci en iyi şey ise hemen ölmek!’
Bunun üzerine Midas derin bir sessizliğe bürünür.
Midas’ın derinlere dalışından yararlanan Silenos onun elinden kurtularak kaçar.
Hikâyedeki Midas, basit bir biçimde insanı temsil etmektedir:
Midas’ın suskunluğu insanın ölüm karşısındaki çaresizliğini ifade eder.
Hikâye büyük bir paradoksu işaret etmesi bakımdan ve hatta doğrudan doğruya insanın varoluş problemine gönderme yaptığı için, trajiktir.
Midas, ‘Trajik bilgi’ ile karşı karşıya kalır.
Kendisiyle dışsal bir bağlantısı olduğunu düşündüğü bir bilginin sahibi olmayı, dolayısıyla daha fazla varolmayı düşünürken, aradığı cevabın bizatihi kendisinde olduğunu, içkin bir problem halinde orada, kendisinde durduğunu görür.
Cevap, bir cevap olmasına cevaptır; ancak yine de hiçbir şey söylemez, ne bir bilgi verir ne de bir kapı açar.
Yalnızca derin bir yarık, dipsiz bir uçurum oluşur Midas’ın önünde.
(Yunanlıların mitolojiyi kaos’tan başlatmaları tesadüf değil.
Kaos, Grekçede ‘derin yarık, uçurum’ anlamına gelmektedir) ”

Kaynak: Arkeoloji Dünyası

Midas