İş ilanı sanıp bunu paylaşanlar var! Hem de aralarında kelli felli gazeteciler var! Ahmet Ravalı, o gazetecilerle dalgasını bakın nasıl geçti

Okumuyorlar ki…

Ünlü gazeteci Ahmet Ravalı’yı isyan ettiren çakma belgeyi iş ilanı gerçek sanıp paylaşanlar oldu.
Ahmet Ravalı, dünya üzerinde böyle bir işe alımın olmayacağını düşünmeden paylaşanlar ile sahte belgeyi düzenleyenlerin adete dalgasını geçip “Genel Müdür Sabahattin Ali ve Nihal Atsız” imzalarına bile bakmadan paylaşan gazetecileri tefe koydu.
İşin komik tarafı biri Türk Edebiyatının “Komünist yazarı”, biri “Milliyetçe-Turancı yazarı” olmasıydı.
Bu işi tezgahlayanlar, besbelli sazan balığı gibi atlayacaklarla kafa bulacaklardı.
Buldular da..
O kadar ki, kelli felli gazeteciler bile sazan balığı gibi mesele daldılar, ciddi ciddi paylaşım yaptılar..
Bundan çıkan sonuç da okumuş insanların bile sadece başlıkları okuduğu..
Kendilerine gazeteci diyen insanlar bile sadece başlık okuyorsa, bu ülke için vahim bir durumdur.
Zaten işin en kötüsü “Yarı-Aydın” olmaktır..
Cahil insandan daha tehlikelidir oysa..
Çünkü; bildiğini sanıp, yalan yanlış şeyleri doğru gibi etrafa anlatırlar…

Neyse,
Ahmet Ravalı’nın sazan balığı gibi oltaya gelenlerle bir güzel kafa bulduğu yazısı şöyle:

Bu gönderiyi paylaşıyor millet.
Hem de aralarında bi dünya ‘gazeteci’ de var.
Ya sazanlık da bir yere kadar ama.
Hadi içeriğindeki saçmalığı geçtim de bi imzalara baksaydınız!  PTT Genel Müdürü Sabahattin Ali ne  Kürk Mantolu Madonna da telgraf memuru hanım kızımız oluyor herhalde İşkur Müdürü’ne ne demeli? 
Bu sazan arkadaşlar benim biraderin bir zamanlar sekreterliğini yapan kızı geçtiler gerçekten.
Ya hemen hemen her gün arıyorum bu kızımız açıyor telefonu haliyle.
Hani bunca ay geçmiş sesimden tanı değil mi.
Yok arkadaş inatla her seferinde, “Kim arıyor?” diye sorardı.
Yani benim boru gibi sesimi tanıyamıyorsan bu işi yapma arkadaş.
N’apayım ben de bıkmadan usanmadan her seferinde değişik bir isim verirdim.
Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Hüsamettin Cindoruk, Deniz Baykal, Rıdvan Dilmen, Aykut Kocaman…
Aklıma ne gelirse yani.
Her seferinde de aynen iletip bağlardı şaşkın.
Nelson Mandela, Joseph Stalin hatta hatta Vladimir İlyiç Lenin demişliğim bile vardır.
Bizimkinde hiç itiraz yok hemen aktarırdı.
Ne de olsa birader ihracatla uğraşıyor ya müşteri sorgulanır mı hiç?.. 

Ahmet Ravalı