İnfluanza A (Grip Salgını) Bizim Evin Kapısını Çalınca…
“Evrene ne tür duygu ve düşünceler gönderirsek, mıknatıs gibi onu çekeriz” diye düşündüğümden sosyal medyada aile içindeki sağlık problemlerini genelde yazmam.
Hep mutlu ve güzel anlarımızı, bazen de çiçekleri, doğayı paylaşırım.
Bazı dostlarım “Nazara geleceksin, eşinle, ailerle özel fotoğraflarını paylaşma der”.
Bense bunun tam tersine inanırım.
Mutlu ve iyi olduğunuzu düşünen yüzlerce insanın kem gözünden çok, film ya da fotoğraf karesinde sizin iyi olduğunuzu görmeleri hayatınıza da olumlu enerjileri getirir.
Ayrıca, sosyal medya paylaşımlarına bakarak bir kişinin sürekli mutluluk bulutlarında uçtuğunu düşünmek, hayatına imrenmek ya da kıskanmak çok da aptalca bir şey!
Çünkü hiçbir hayat yok ki, içinde olumsuzluklar olmasın.
Dışarıya yansıttıklarımız hepimizin hayatının sadece bir yüzüdür.
Ben yaşama her zaman gülümseyerek bakmayı, her işte bir hayır olduğuna inanmayı tercih ettiğimden çevreme de bu enerjiyi yayarım.
İşte, bu yüzden yılbaşı gecesini influanza A nedeniyle hastanede geçirdiğimi, bir hafta evde yattığımı, bilgisayarımı açacak halimin bile olmadığını yazmadım.
Hastalık sesimi de etkilediğinden geçtiğimiz çarşamba tv program çekimimizi iptal etmek zorunda kaldığımı, 80 yaşındaki anneme de hastalığın bulaştığını, evin karantinaya döndüğünü yazmadım ve yazmayacaktım da…
Ancak kiminle konuşsam, aynı dertten muzdarip.
Henüz hastalanmamış kişileri korumak ve yaşayarak edindiğim tecrübeleri paylaşmak üzere yazmaya karar verdim.
Bende influanza A şiddetli boğaz ağrısı, ateş, baş ağrısı ve halsizlikle başladı. İştahsızlık ve mide bulantısı da oldu.
Acil servise yılbaşı gecesi başvurduğumda yapılan influanza testi negatif sonuç verdi.
Tam 4 gün sonra annem tanı olunca bana yapılan ikinci testte aslında influanza A olduğum ortaya çıktı.
Boğazdan ve burundan materyal alımındaki yanlışlık vb gibi faktörlere bağlı olarak influanza testlerinde hata oranı yüzde 20 imiş.
Yani yanlış negatif sonuç alınan, aslında influanza testi pozitif çıkması gereken hastalardan bahsediliyor burada.
Uzmanlar, İnfluanza A tanısı alan hastalara 5 gün süreyle günde iki doz antiviral ilaç veriyorlar. Evde hasta olmayan kişilere de koruma amaçlı günde bir doz antiviral öneriliyor.
Maske kullanımı çok önemli.
Bizim evde de hasta olsun ya da olmasın herkes maskeyle gezdi.
Gribin salgın hale gelmesini önlemek için ellerinizi sık sık yıkayın.
Umumi tuvaletlerde kapı kollarına, musluklara, AVM’lerde yürüyen merdivenlerdeki trabzanlara çıplak elle dokunmayın. Dokunsanız dahi hemen ellerini yıkayın.
Uzmanlar, özellikle yaşlılara, çocuklara, kalp ve KOAH hastalarına grip aşısı olmalarını öneriyorlar.
El yıkama alışkanlığı ben de takıntıya dönüştü.
Burnumu her silişte, her öksürdüğümde ellerimi yıkamam yüzünden cildi kabardı, egzama oldu.
Yani, kısacası influanza biraz psikolojiyi de bozuyor eviniz karantinaya döndüğünde.
Soranlarınız olacaktır.
Geçirdiğim gergedan gribi denen şey mi? Bilemiyorum.
Benim doktorlar pek bir ciddi yaklaştılar ve influanza A dediler, başka bir şey demediler.
Esra Öztekin Kazancıbaşı
