DÜŞÜNSENE.. Mangalcılar bile yok sahilde. İstinye Sahili püfür püfür anasını satiim.

Zafer Arapkirli

DÜŞÜNSENE…

İstanbul’dan çıkabilmek için Silivri ya da Gebze istikametinde, ya da feribot kuyruğunda sürüm sürüm sürünmüşsün.

Şu an metrekareye 34 kişinin düştüğü bir plajda hasıra veya şezlonga uzanmış, üzerinden kum sıçratarak atlayan çocuklara ve yan şezlongtaki hıyarın sigara dumanına veya hıyariçenin püskürttüğü güneş spreyine tahammül etmeye çalışıyorsun.

Yarın sabah yerel zevatın, “Alçak zındıklar. Bayram Namazı’na da gelmediler zaten. Kurban kesecekleri parayı burada rakıya harcıyorlar…” tadında nefret ve tiksinti dolu bakışlarına maruz kalacaksın. Öğle ve akşam yemeklerinde yine yerel zevatın “Ulan bir dahaki bayram tee ne zaman.. Bulmuşkene bunları, nah şöyle güzelce….” tadında ş’eytmesine girmiyorum bile.

Sonra dönüşte; Bodrum, Kuşadası, Datça, Çeşme, Marmaris’ten anayola çıkmak için harcayacağın ilave 4,5 saati zaten saymıyorum. Cumartesi ve pazar günü İstanbul’a girmek için Fatih Sultan Mehmet’e rahmet okutacak muhasara çabalarını sana bırakıyorum.

Sen en iyisi oradan ev bak be, anacım…

Onca ceremeyi de çektiğine değsin yani. Hem ucuzmuş diyorlar orası.. Domates biber patlıcan filan. Dalından incir, şeftali. Mevsimine göre nar, ayva, çilek, kiraz..

Biz de burada böyle iyiyiz. Yeminle.
Yazarız sana arada. Kartpostal atarız, bomboş Barbaros Bulvarı’ndan, E-5’ten, TEM’den. Mangalcılar bile yok sahilde. İstinye Sahili püfür püfür anasını satiim.

Sen de, Bitez Yalısı önünden atarsın bi Vatzap. Kıskandırırsın bizi. Hasetimden çatlarım ama, “Like”larım vallahi.. Söz. Instagram’ını da dakika dakika çek eder “kalp”lerim.. Gün batımı fotoların harika zaten.. Yeminnen…

Çıkar tadını oraların.
Yılbaşında bi uğrarsın İstanbul’a. Oraları anlatırsın bize. Yeni evini. Bahçeye uğrayan keçileri, kuzuları. Pazarın ucuzluğunu filan.

Hadi anam, öptüm. Byeee.. 😘😘😘

Zafer Arapkirli