DİLİNİ EŞEK ARILARI ……….
Televizyonların en itici karakterlerinden biri de, “Çapsız-Kifayetsiz-Muhteris-Çalçene-TınTın” spiker tiplemesidir.
Önemli bir olay olmuş (misal Rusya’da patlama) oradan zar zor bir muhabir ya da görgü tanığı bulmuşsun.
Adamı/kadını dinleyeceğin (bize dinleteceğin) ve ona mümkün olduğu kadar çok şey anlattıracağın ve bilgi edinmeye çalışacağın yerde, ne yapıyorsun?
“Hımmm… demek ki şöyle diyorsunuz ha? Hmm..
Söylediklerinizden anladığım, şöyle olmuş, böyle olmuş, yani diyorsunuz ki…
Şunu da dediniz bunu da dediniz…” diye, adamdan/kadından duyduklarını tekrarlayarak sanki kendisi de bir şeyler biliyormuş gibi gevezelik ediyor.
Kızım, bi sus da dinleyelim telefonla bağlanan konuğunu.
Senin “Ben de biliyorum yani…” triplerine ihtiyacımız yok.
Her haltı da bilemezsin..
Zaten bilmiyorsun.
Tanıyoruz seni.
Boş bir teneke gibisin.
İstanbul’un ilçelerini say desek sayamayacaksın..
Kalkıp da Moskova’dan bağlanan insanın St. Petersburg hakkında anlattıklarına aklınca “katkıda” bulunuyor şovu yapma bize..
Ekranda “Breaking News” (flaş haber) patladığında top çevirmek zor iştir.
Ehil eller ehil ağızlar ister.
Ucuz ve heveskâr-yeteneksiz tiplerle gitmez bu iş.
Yahu siz ne çapsız ne utanmaz insanlarsınız böyle?
Ekrandakini ve onu istihdam edenleri kast ediyorum.
Zafer Arapkirli
