Çünkü sen bir “düşük yaşam formu”sun

Zafer Arapkirli

BIKMADAN SÖYLEYECEĞİM,
BIKMADAN YAZACAĞIM,
BIKMADAN HATIRLATACAĞIM…

Biliyorum, asla öğrenmeyeceksin;

Kaldırıma araba park etmemeyi,
Yerlere tükürmemeyi,
Kadın dövmemeyi,
Her işini zorbalıkla halletmemeyi,
Kendin gibi düşünmeyeni, senin inandığın şeylere inanmayanı zorlamamayı,
“Ben inanıyorum senin de inanman şart” dememeyi,
Orada burada belindeki silahı çekip havaya ateş etmemeyi,
Adam gibi maç izlemeyi,
Camdan dışarı çöp dökmemeyi,
Yol kenarında durup bilmem neyini çıkarıp işememeyi, donunu indirip manda gibi dışkılamamayı,
Apartmanın ortak alanlarını çöp, hayvan pisliği ve tabii çocuklarını koşturarak ya da bağırtarak oluşturduğun gürültü ile kirletmemeyi,
Bağ evi ile köy evi ile, çadır kent ile kentteki bir apartmanda yaşamayı aynı zannetmemeyi,
Toplu taşıma araçlarında öküz gibi oturmamayı, kadınları taciz etmemeyi,
Başka insanlarla birlikte bulunduğun ortak alanlara, leş gibi kokar bir halde gelmemeyi, yani arada bir yıkanmayı, temizlenmeyi, teke gibi kokmamayı,
Oranı buranı davar gibi karıştırma ve kaşıma adetinden vazgeçmeyi,

Ve bunlar gibi binlerce şeyi..

ASLA ÖĞRENEMEYECEKSİN.
Çünkü senin genlerin müsait değil, çünkü senin DNA’nda bir sorun var. Düzeleceğinden de zerrece umudum yok.

Ama yine de bıkmadan hatırlatacağım sana bunları ve nicelerini. Çünkü en azından bu tür bir yaşamın “normal” olmadığını, kendinde bir arıza olduğunu bil ve aklından çıkarma diye.

Kendini, bunları bilen ve becerenlerle aynı “seviyede” görme diye.. Hatta, daha açık söyleyeyim, seni “AŞAĞILAMAK” için söyleyeceğim hep bunları.. Evet AŞAĞILAMAK için.

“Yukarılayacak” halim yok ya seni a sürüngen… Çünkü sen bir “düşük yaşam formu”sun.

Zafer Arapkirli