SUFLE MEVZUU…
CNN Türk ekranında akşamları ana haberi sunan Nevşin Mengü kardeşimize “Bir süre kenarda dinlenmesi” ricasında bulunmuşlar.
Suçu(!), Cumhurbaşkanı’nın Washington’da Trump’la görüşmesinden, “Girdi çıktı 23 dakika…” diye söz etmesiymiş.
Tabii ki büyük bir ihtimalle “Böyle dedin diye…” şeklinde izah etmemişlerdir. Bilmiyorum. Kendisi ile konuşmadım. Zaten, bu tür “düşük” kararlara imza atanlar hiç bir zaman delikanlı gibi çıkıp da “şunun için yaptık” diyerek bu tür cinayetlerde parmak izi bırakmazlar.
Çünkü onlar “yukarıdan” ya da “karşı binalardan” gelen tetikçi-infazçı-kapıkulu-ulak talimatlarını, aşağıya haber merkezine veya rejiye aktarmakla yükümlüdürler sadece.. “Gördüğüm lüzum üzerine” gibi bir korkak ve silik-sinik-ezik tavırla tebliğ ederler bu tür kararları.
Haber merkezine ya da rejiye açtıkları ezik telefonlarla spikerin kulaklığına iletilmek üzere mesaj yollamasını bilirler.. “Kısa kessin. Konuğu sıkıştırmasın. Fazla yoruma girmesin. Şu soruyu sorsun. Tamam artık fazla konuşmasın” türünden sufleler vermeyi bilirler. Genelde de bu tür “sufle”lere ihtiyaç duymayacak insanları tercih ederler.
O “sufle”leri dinlemeyenlere ekranı kapatırlar hemen. O “sufle”leri alıp öpüp başının üzerine koyabilecek olanlar makbuldür onların nezdinde. Direnene hayat yoktur o kameranın önünde. Çünkü “Yüksek irade” öyle istemektedir. “Yüksek İrade”nin çizdiği sınırı aşan aforoz edilmeye mahkumdur.
Çok geçtik bu yollardan, biliriz.
Ama geçmişte bize o tür “Sufleler” vermek ve kulağımıza üflemek isteyenlerin bulundukları yerleri merak edenlere söyleyelim:
Bir kısmı şu an kendileri “Vatana ihanetten” yargılanmaktalar.
Bir kısmı da ihaneti sürdürmekteler, başka şekillerde.
O kadarını söyleyeyim.
Biz ise alnımız açık, başımız dik, açlık pahasına, yokluk pahasına, inerek çıkarak, düşerek kalkarak, şerefimizle mesleğimizi sürdürüyoruz, bir şekilde… Ne sufle veren olduk, ne sufle alan. Gazeteci sufle almaz çünkü. Hele ki, “yukarıdan aldığı sufleyi başkasına veren”e hiç iyi gözle bakmam.
O yüzden… Üzülme Nevşin Kardeşim.
Geçecek bunlar da.
Ve, herkes lâyık olduğu şekilde geçecek tarihe.
Zafer Arapkirli
