Carl Ebert ve vefasızlık
Eğer opera, operet gibi klasik sahne sanatlarıyla ilgilenmiyor veya ilgilenip de Türkiye’deki tarihini bilmiyorsanız Prof. Dr. Carl Ebert’i duymamış olabilirsiniz… Almanya’da efsane tiyatro sanatçısı Max Reinhardt’ın öğrencisi olan Ebert, Berlin, Darmstadt, Frankfurt gibi birçok tiyatroyu yönetmiş, oyunlar sahneye koymuş… 1931’de Berlin Alman Operası Sanat Direktörlüğü’ne getirilmiş… Yahudi değildir, ancak sosyal demokrat olması, seçtiği eserlerde Nazi ideolojisi yerine moderniteye önem vermesi gibi nedenlerle 1933’te işine son verilir. Gestapo şefi Hermann Göring, Ebert’i çağırıp bizzat görüşür, göreve dönmesi için iknaya çalışır. Ancak Carl Ebert, reddeder ve karısı ile çocuklarını alıp İsviçre’ye gider.
Türkiye’ye davet edilir. 3 Şubat 1936 günü gelir. Kısa bir süre sonra da karısı Gertrude ile çocukları da gelir…1936 – 1945 arasında Türkiye’de çağdaş opera ve tiyatronun temelini atan Carl Ebert’in çevirmenliğini ve dramaturgluğunu (rejisör yardımcılığı) yazar Sabahattin Ali yapar… Aralarında Semiha Berksoy, Müşfik Kenter, Cüneyt Gökçer’in de bulunduğu yüzlerce sanatçıyı yetiştirir.
1945’te sözleşmesi yenilenmeyen Carl Ebert üzülür… İngiltere’ye gider. Cevat Dursunoğlu şöyle anlatır: 1945 yılına giriyorduk. Ebert, ‘Carmen’ operasını sahneye koyacaktı. Ebert’in, hazırlıklarını hayli ilerletmiş olduğu operayı sahnelemek üzere rejisör Renato Mordo Ankara’ya davet edilip gizlice sözleşme yapılmıştı. Bunu Ebert’in duymamasına büyük özen gösterilmişti. Dokuz yıl geceli gündüzlü çalışmanın ve Devlet Konservatuvarı ile Türk Devlet Tiyatrosu ve Operası’nı kurmanın böylesine bir davranışla sonuçlanmış olması cidden hazindi…
Altı yıl sonra durumu öğrenen dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri ile Cevat Dursunoğlu’nu görevlendirir ve İngiltere’ye gidip Ebert’in gönlünü alıp Türkiye’ye getirmelerini ister. Dursunoğlu gidip gönlünü alır ancak Ebert’in Türkiye’ye sürekli olarak gelmesi artık olanaksızdır, çünkü Ebert, Berlin Devlet Operası’nın Genel Müdürlüğü ve Başrejisörlüğü’ne getirilmiş ve ayrıca her yıl İngiltere’de Glyndebourne Mozart Festivalleri’ni yönetmektedir.
Her şeye rağmen Carl Ebert, Türkiye’ye küsmez… Gelemeyeceğini, ancak arzu edilirse bir eseri sahneye koyabileceğini bildirir. Teklif kabul edilir… 1952’de Ankara’ya gelip Shakespeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ adlı eserini sahneye koyup döner. Daha sonra 70. doğum yılı 1957’de davet üzerine kısa bir süre Ankara’ya gelir, talep üzerine kurumlarda inceleme yapıp bir rapor yazar. Carl Ebert, en son 12 Nisan 1969’da Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışına davetli olarak Los Angeles’tan gelip katılır.
20 Şubat 1887’de Berlin’de doğan Carl Ebert, 14 Mayıs 1980’de ABD’nin Los Angeles kentinde yakınlarında Santa Monica’da ölür. Bugün Carl Ebert’in doğum günü… Anısına saygıyla eğiliyorum…
Halit Çelikbudak