Bir babanın ardından yazılabilecek en güzel yazı.. Burçin Yarkent, babası Cafer Yarkent’i böyle anlattı

Bir insan,
İnsan ki sana hep doğruyu değil, yanlışı da anlatan, “yanlışların olmalı ki, doğruyu bulabilesin, yanlışsız bir ömur olmaz” diyen, “yanlışsız insan doğruyu bulamayan insandır” diyen, ” “35 yaşına kadar yanlış yapmaya hakkın var ama 35 yaşından sonra yanlışlar yapıyorsan sen bir ahmaksın demektir” diyen bir insan…

Bir insan,
İnsan ki, “ağlamak ayıp değil, zayıflıktır” diyen, “ağlamak gülmek kadar doğaldır ama ağlayan insan arabesktir” diyen, “her zaman ağlayan insan her zaman hata yapıyordur demektir” diyen, “ağla ama ağladığını kimse görmesin” diyen bir insan…

Bir insan,
İnsan ki, “aile hayatına kimseyi dahil etme! Aile kutsaldır, o toprağa kimse ayak basamaz” diyen, “bizim ailemiz anne- baba ve iki çocuktan oluşan çekirdek aile” diyen, “benim bütün her şeyim dünyam ailem” diyen bir insan…

Bir insan,
“Her şey doğrudan oluşmalı, yalan doğruyu bozar, çürütür, doğruluk bozulursa iste o zaman sen cehennem hayati yaşamaya mahkumsundur” diyen, “doğruluk insanı öldurmez, diriltir, yalan ise insanin hayatini siler, atar, karalar” diyen bir insan…

Bir insan,
“Ben senin babanım ama tek dertleşeceğin kisi de ben olmalıyım” diyen, her yağmur yağdığında üzerine montunu giyip, “buğün benimle kim yürüyüşe geliyor” diyen, o yağmur altı yürüyüşlerde eğer o şanslı kisi ben isem” anlat bakalım, hayatında neler oluyor, bitiyor, her şeyi dinlemek istiyorum” diyen, “hayatında bir erkek var mi?” sorusunu 13 yaşındaki kız evladına erkeklerin canavar olmadığını en doğal haliyle sorabilen bir insan… Eğer yanıt kızarmış bir surat ifadesi ile “hayır babacım yok” ise onun da arkasından soru gelir, “NEDEN YOK?” diyen bir insan… “Eğer senin erkek arkadaşın yoksa ya da karşı cinsten hoşlandığın biri yoksa demek ki sorun sende” diyen engin bir insan…

Bir insan,
Sorusu, “okuduğun kitabın adı ne?” olan, soruya “kitap okur musun?” diye bile olmayan buna fırsat vermeyen, okuduğun kitabın ismini öğrenmeye can atan, okumaya, öğrenmeye aşık ve her zaman buna aç olan bir insan…
“okuduğun kitabın ismi ne?”
Cevabın yoksa ya da “Şu an okuduğum kitap yok” ise zaten seninle konuşması o an bitmiştir…!
Bilgiye hasret aşık insan…

İnsan,
Evet O TC Caf Yarkent…

Bir baba, bir es, bir dede, bir gazeteci, egitmen, ogretmen, lider, bir can…
“Her nefes aldığında bir bilgi, verisinde de bir bilgi edinmelisin” diyen bir bilgedir Cafer Yarkent…

“Söz uçar, yazı kalır…yazmalısın, daima yazmalısın” diyen bir insan…

Sen bana önce yanlışı öğrettin ki doğruyu bulayım, sen bana sevmeyi öğrettin ki nefret etmesini bile bilmeyeyim, sen bana güzellikleri gösterdin ki hayatımdaki kötü olan her şeyi güzelliklere çevirebilmeyi öğreneyim, sen bana hazır olanı değil kendi yapabileceklerimi gösterdin ki her şeye karşı dimdik durabileyim, sen ölümsüzlüğe inandırdın bizi… “ölüm diye bir şey yok, insan yasarken de ölür ama öldüğünde de yaşıyorsa ölmemiştir asil olan iste o zaman doğmuştur o insan” diyen O büyük yürekli insan…

Sen simdi doğdun…
Sen yürekte, akılda. kalemlerde, kanda, damarlarda yasayan bir insansın artık…sen her hüçrede yasamaya yaşarlarken hayat bulmaya başladın…
Sen yasarken tek ağız olan bir beden taşırken, şimdi yüzbinlerin ağzında, kaleminde, hücresinde, bedeninde coğaldin…
Sen tekil iken coğul oldun…
Ölüm diye bir şey yokmuş gerçekten…
“Sadece ahmaklar ölür” diyen sen artık ÖLÜMSÜZ oldun…

İşte o yüzden ağlamak yok…
Ben Cafer Yarkent’ in kızı Burcin Yarkent…

Ben de yaşadığım sürece seni yaşatacağım, ahmakça ölmemek için savaşacağım, bana ve bizlere vermiş olduğun her bir bilgiyi deneyimi güzellikleri tek tek yasayan her hücre ile paylaşacağım…

Aglamak yok Cafer Yarkent…
Sen gitmedin… İçimde, içimizde coğaldın…
Gitmekle değil, hayatımıza yeniden doğarak aydınlattın herkesi… Sen hep var olacaksın, sen hep yaşayacaksın, bilgeliğin, öğretmenliğin, insanlığın, öğrettiklerin hep yasayacak… Sen var oldukça bizler hep aydınlanacağız, sen hücrelerimde yaşadıkça ben hep gülümseyeceğim…
Ağlamak yok Cafer Yarkent, tıpkı sana söz verdiğim gibi hep güçlü olacağım…
Hayatimizda hicbir arabeske yer vermeyecegim soz veriyorum…
Aglasam da kimse gormeyecek, bilmeyecek ayni sana soz verdigim gibi…

İçimde sana hala aç olan hücrelerimi doyurmak için hep seni yaşayacağım, hep seni yaşatacağım…
Sen yaşadıkca ben var olacağım, ben yaşadıkca sen var olacaksın…

Anneme iyi bakacağız…
O’ na senin gözlerin gibi bakıp, ayni senin sevgin gibi sarmalayacağız…
O sensiz değil! Sensiz kalmadı…
Sen hayatin boyunca nasıl yaptıklarının gücünü annemden aldıysan biz de O’ndan aldık… İşte O’nun gücü aslında ailemizi oluşturdu… Bizim ailemiz hep dimdik, hep güçlüydü… Senin yeniden doğmanla daha da güçleneceğiz söz veriyorum sana…

Elbet bir gün bizler de yeniden doğacağız ve işte o doğuşta buluşmak üzere engin insan…

Daha bitmedi…
Her şey Yeni Başladı…
Seni Seviyoruz…
NURLAR, IŞIKLAR İÇİNDE UYU…