Annemin dayısı Mustafa, genç yaşta Amerika’ya gidiyor. Orada dünya güzeli ve altın kalpli Ruth ile evleniyor.
Çocukları oluyor. Yüreğindeki vatan özlemi ile orada yaşıyor. Santa Cruz’da yedi düvelle barışık bir deli Türk.
Çocuklarından dünya güzeli kızı Susie, babasının serüvenini kitap haline getiriyor. Bizi yani Türkiye’deki akrabalarını hiç unutmuyor. Burada bir olay olsa hemen arayıp soruyor. Biz merak etme diyoruz. Aynı dili konuşmuyoruz ama kalbimiz birlikte çarpıyor.
Anneanneme de çok benziyor. Biz ona anneannemin adı ile sesleniyoruz “Emine” diyoruz.
Ben ona hayranım. Yaşına rağmen genç görünmesini soyaçekim diyerek kendime yontuyorum. Bu güzel kız, 58 yaşında geçirdiği beyin ameliyatı sonrası hayatını kaybediyor. Biz kalakalıyoruz.
Ne son görevimizi yapmak için cenazesine katılabiliyoruz, ne de çocuklarını kucaklayarak acılarını paylaşabiliyoruz. Mesafelere yenik, kolu kırık, boynu bükük bir yakınlık bizimkisi.
Artık Susie’nin merakından yoksunuz. Sevgisinden yoksunuz. İltifatından yoksunuz. O şimdi bizden çok daha yoksun. Gittiği yer cennet olsun.
Hiç unutulmayacaksın Susie Sengezer-Ortiz
Aslı Didari
