ANLIK HASSASİYETLER…
Vatandaşın biri “özelden” mesaj atmış bana. Özetle diyor ki:
“Radyo programınızda, reklam arası verirken ‘Çayımdan bir yudum alacağım’ diyorsunuz. Oruç tutanlara saygısızlık olmuyor mu?”
Olmuyor canım benim.
Sen orucu benden saygı görmek ya da görmemek adına tutmuyorsun. İbadet ediyorsun. Ya da ettiğini sanıyorsun (böyle ibadet olmaz çünkü) . “Çay” sözcüğünü duyduğun anda bile, açlık duygun miden, bağırsağın vs. “kıpraşmaya” başlıyorsa, tutma canım kardeşim.
Etraf, hele hele bir naçiz radyo programcısı, senin ibadetin etkilenecek ya da senin nefsin zayıf diye, işini yaparken masasında bulundurduğu çay bardağını gizlemek zorunda değil. böyle abukluklar yapmayın.
Peki, 15 aylık bebe, ya da gece nöbetinden gelmiş emekçi, veya ağrıdan gece uykusu 28 kez bölünmüş ağır bir kanser hastası Ramazan Davulcusu tarafından taciz edilirken aynı hassasiyet aklına geliyor mu?
Abukluk etme.. İbadetine saygımız elbette baki. Ama, sen de başkasının yaşamına karışma.
Ramazan geldiğinde kamu ya da özel pek çok kurumun yemekhanesine “onarım” kararı alınmasına ses çıkarmıyorsun ama. Sen gidip yeme de. Başkalarının yemesine neden karışıyorsun? Üstelik senin görmeyeceğin bir alanda?
Geç bunları. Girme böyle aptalca tartışmalara.
Biz orucu, ramazan’ı, ibareti, dini imanı yeni tanımıyoruz bu ülkede. Asırlardır bu topraklarda her inancın ya da inançsızlığın mensubu birarada yaşamış. Bozma bu barışı.. Zevzeklik etme.
Zafer Arapkirli
