Adonis ve Kızıl Anemonlar, Söylenceye göre olay Fenike’nin Byblos şehrinde geçer. Arkeoloji Dünyası’dan güzel bir bilgi daha

Adonis ve Kızıl Anemonlar,
Söylenceye göre olay Fenike’nin Byblos şehrinde geçer.
Orası bugünkü Lübnan sahillerindeydi ve 4000 yıl önce Akdeniz’in en büyük, ve en zengin liman kentiydi Byblos.
Adonis doğmadan önce babası ölmüştü.
Annesi de doğumdan sonra. Çocukluğu yokluk içinde geçer, konu komşu büyütür bu çocuğu ama biraz serpilince çok güzel bir genç olur.
Etrafı daima kendisine yanıp tutuşan güzel kızlarla çevrilidir.
Yakışıklılığı Aphrodite’nin de dikkatini çeker.
Onun kız kardeşi Persephone’nin kafasında da böyle güzel bir kocayla aşkı yaşamak vardır.
Her iki tanrıça da artık onun peşindedir.
Kıskançlık, aralarında artık tehlikeli bir hal almıştır.
Savaş kopmak üzereyken, babaları baş tanrı Zeus araya girip, soruna çözüm bulmak ister.
Bir orta yol teklif eder kızlarına:
“Çok eşli tek eşlilik”.
Yani Adonis, yılın üçte birini Aphrodite, diğer üçte birini de Persephone ile yaşayacaktır.
Başta herkes memnundur.
Ama Zeus devam eder:
“Yılın geri kalan son üçte birini ise Adonis, tercih ettiği kadınla geçirmekte özgürdür”.
İlahi adalet ilke olarak sağlanmıştır.
Fakat Adonis, son üçte birdeki tercihini Aphrodite’den yana kullanınca, Tanrıçalar arasında savaş çıkar.
Çünkü eşitlik bozulmuştur.
Bir gün, Adonis avda bir erkek yaban domuzu tarafından, ölümüne yaralanır.
Onun can çekişme çığlıklarını duyan Aphrodite, iki kuğunun koşulu olduğu arabası üzerinde gelir.
Adonis ölmüştür.
Tanrıça, sevdiği adamın hatırasından bir parça kalsın diye, ölünün kızıl kanını, aynı renkte bir anemon çiçeğine dönüştürür.
Niçin anemon?
Çünkü güzel Adonis’in kısacık bir hayatı olmuş, Tanrıça Aphrodite, ona doyamadan sevdiği delikanlı, simsiyah iki atın çektiği arabayla, Hades’in yeraltı dünyasına uçup gitmişti.
İşte o nedenle tanrıça,onun kanından, kısacık hayatı olan bu narin çiçeği yarattı; insanlar böyle bir güzelliğe doyamasınlar diye.
#hasanbeden
#arkeoloji_dunyasi

Arkeoloji Dünyası