“Türk basınında yine taşlar oynuyor.. O İki insan arasında ki aşk-meşk evlilik biteli yıllar oluyor ama kalemlerde yazana ayrı ayrı sadığız”

Türk basınında yine taşlar oynuyor..

Hasbel kader 32 yıl bu piyasada varolmuş bir kardeşiniz – ağabeyiniz olarak gidenlere, gelenlere ve işsiz kalanlara meslek hayatlarında onurlu duruşlar dilerim..

Her vakit bizim emeğimiz üzerinden transfer ücreti alıp, aldıkları Haber Merkezi bütçesini maaş adı altında kendi kafalarına göre dağıtan “sözde” yöneticilere de selam iletirim..

Arkadaşlar Unutmayın hak etmediğiniz maaşla karşı karşıya kalırsanız bilin ki yöneticiniz sizden “arttırdığı “ yani hakkınızdan “ çaldığıyla” ya kendi çocuğunu özel kolejde okutuyordur. Yada “hatun peşindedir.

Bu piyasada ” çalışmak zorundasınız biliyorum “Ve hakikaten çok zordur bu meslekte var olmak..

Başarılarınız üzerinizden bırakın yönetici olmayı… getirdiğiniz haber amaçlı bir belgeden Milletvekili olanlar bile olacaktır”

İşte böyle satılık ve basiretsiz yöneticileriniz var olabilir ama siz lüten ileride öyle olmayın.

Ne bir haber için, ne de yükselmek için satmayın kendinizi..

Ve her haberde Halkın yanında olun..

Mevcut düzen buna izin vermiyorsa sonrası için belge toplayın kayıt altına alın .. Arşiv yapın…
Ne olur unutmayın siz kendinizi ezdirirseniz “adına” görev yaptığınız “kamu” ezilir… yok olur..

Neyse bundan bahisle size İlk evliliğimde (1992) Nikah şekeri yerine dağıttığımız dandik ama bir o kadar da “tükenmez “ mesleki sevda ile dolu ucuz plastik kalemlerin üzerinde yazanı okumanızı öneririm;

“ Kalemini kimsenin emrine verme. Eğer mecbur kalırsan kır ama asla satma.”

SEDAT SİMAVİ

O İki insan arasında ki aşk-meşk evlilik biteli yıllar oluyor ama kalemlerde yazana ayrı ayrı sadığız..

Meslek onurumuzu Satmadık..

Burak Ersemiz