İstiklal İstiklaline hala kavuşamadı… Genco Sabancı hatırlattı..

Haberlerde İstiklal Caddesinde 2 yıldır süregelen alt yapı çalışmalarından sonra saksıda fidanların getirilerek konduğu haberini izledim.

İstiklal Caddesi 1990 yılında dönemin İBB Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen tarafından nostaljik tramvayların hizmet vermesi amacıyla düzenlenmiş ve ray döşenerek, depolarda bulunan eski tramvay araçları onarılarak 1940-50’li yılların havası geri getirilmişti. 30 Kasım 1990 günü ise halkın da yoğun ilgisiyle tramvay seferleri ve cadde hizmete açılmıştı.

Bu tadilattan tam 11 yıl sonra dönemin İBB Başkanı Gürtuna, yıllarca araçların üzerinde cirit attığı caddedeki taşların kırılıp dökülmesinden dolayı caddeyi yeni baştan onarıma aldı ve tüm taşlar granitle değiştirildi.

Aradan kısa süre sonra yanılmıyorsam istifa eden dönemin Başkanı Topbaş, 2006 yılında caddeyi sil baştan söktürdü ve yeniledi. Traji komik yanı, cadde bir yıl tadilatta iken Topbaş hiç denetlemedi. Onarım bitmeye yakın basında çıkan, ‘Bu nasıl onarım, kaplama’ türü haberlerin ardından denetime gitti ve yapılanları beğenmeyerek tekrar sil baştan kendisinin ikinci onarımını yaptı.

Velhasıl İstiklal Caddesi geçen kısa süre içinde yine İstiklaline kavuşamadı. Topbaş, kendisinin üçüncü onarımını iki yıl önce tekrar sil baştan başlattı. Ancak bu kez bitişini göremeyerek, geçtiğimiz yıl tarihte 3 kez üst üste İstanbullulara hizmet için oylarına talip olup seçilmiş olmasına rağmen, malumun ilanı gelen istek doğrultusunda istifa etti.

O gün bugündür savaş alanı olan İstiklal Caddesinde bir ay kadar öncesinde yeniden nostaljik tramvay seferleri başladı. Caddede halen peyzaj düzenlemesi devam ederken, en önemli unsur olan eski yeşil hali de getirilen saksılar içindeki fidanlarla tamamlanmış oldu. Güzel mi oldu?. Geçtiğimiz günlerde gittim gördüm ve peyzaj yani caddenin kaplamalarını hiç beğenmedim. Daha güzel yapılabilirdi.

İstiklal Caddesi bana kalırsa hala İstiklaline kavuşamadı…
30 Kasım 1990 tarihinde Günaydın gazetesinde yaptığım caddeyle ilgili haberler. Günaydın gazetesi de tarih oldu ya.

Genco Sabancı