“Kovulmak o kadar da hazin değil.. Siz çalışırken de.. Haketmeden bi sürü insan..kovuldu.. Drametize etmenin gereği yok.. Ve üstelik o insanlar kovulurken..haksızca.. aileleri ne durumdaydı…. bilemezsiniz… bilemediniz de…”
Böyle yazmışlar..
Fikret Ercan da bu içi sitem dolu mesaja
“Çok haklısınız…”
yanıtı verdi…
Yorum sizin…
Editör’ün NOTU:
Misal, ben kovulduğumda haksızca… Sadece seyrettiniz.. Enis’le birlikte…
Hem de kışın en sert günlerinde 4 Mart gününde. Çocuklar üniversiteye hazırlanırken..
Düşündünüz mü çocukların üstünde ne etkisi olur, aileleri nasıl etkilenir..
Üstelik haksızca, sanki babaları kurmuştu Web TV’yi..
Üstelik tık rekoru kuran bir servis.
Ve kurulduğundan bu yana hesapta ve akıllarda olmayan reklamı yani parayı kazandıran başarılı servis…
Hadi biz emeklilik dilekçesi verdik, ya diğer hayatlar…
Hiç düşündünüz mü; o hayatlar, o akşam ne yedi ne içti…?! Nasıl uyudular…
Eminim ki, siz mışıl mışıl uyudunuz…
Gerçekten de boşuna dramatize etmeyin…
Daha dramatik hayatlar var…
Üstelik sizin gelecek için bir parasal kaygınız da yok…
Neyse;
İnsanlar şapkasının önüne koyup düşünmelidir.
Böyle bir ayrılıktan sonra,
insan uzun uzun düşünmelidir…
Hayatlar akıp giderken gözünün önünde,
dönüp de bakmayanların ağlayama da hakkı yoktur…!!
