Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılması olayında bilinmesi gereken bazı gerçekler..

Astınız de ne oldu..!!
Asılmaları için bizzat oy veren, hatta oylama sırasında dönüp “Kimler evet diyor kimler demiyor” diye elle havada arkasına bakan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel verdiği demeçte idamlar için: Soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri” yorumunu yaptı.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969’da öldürülen Taylan Özgür’ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi.

Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onayladı.

Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onayladı.

Deniz ve arkadaşları THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.

Tuğgeneral Ali Elverdi başkandı. Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no’lu Mahkemesi’nde başladı, 9 Ekim 1971 günü bitti.

İsmet İnönü “Siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalı” diyerek Ecevit ile birlikte ret oyu kullanırken, Demirel ise infazdan yana oy kulladı.

Deniz Gezmiş’in 1 Kasım 1968’de Samsun’dan Ankara’ya “Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenlediğini biliyor muydunuz…

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararını veren Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nin Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi, yediği yemek nefes borusuna kaçınca solunum yetersizliğinden öldü.
86 yaşında ölen Elverdi, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasını da izlemiş ve “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” demişti.

Anayasal düzeni ortadan kaldırmak’ suçlamasıyla yargılanan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarına karar veren Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Elverdi,  Ankara Çankaya’da kaldığı evinde fenalaşarak Güven Hastanesi’ne kaldırıldı.
Hastaneye ulaştırılamadan ölen Elverdi’nin ölüm nedeni kayıtlara, ‘yediği yemeğin nefes borusuna kaçması nedeniyle solunum yetmezliği’ olarak geçti.
Elverdi’nin oğlu İskender Elverdi, sabah saatlerinde babasının yanında olduğunu anlatarak, “Saat 13’te ölüm haberini aldık. Bakıcı kadın bize ‘birden bire nefesi kesildi’ dedi. Babam  MS hastasıydı zaten hastalık son dönemlerde ilerlemişti. Yutkunma zorluğu çekiyordu uzun zamandır konuşamıyordu” dedi.

‘Ölü biliyorlardı’

İskender Elverdi, babasının uzun zaman sol örgütlerin hedefi olduğuna da dikkat çekerek “Uzun zaman tehdit aldı. Ancak son dönemlerde ölü biliyorlardı” dedi.

Elverdi, Gezmiş ve arkadaşlarının idamını da izledi. İdamın ardından Elverdi’nin, “İdam sehpasında bile komünizm propagandası yaptılar” sözleri uzun süre hafızalarda silinmedi.

Elverdi, Tuğgeneral rütbesiyle emekli olduktan sonra, aynı davanın savcısı Baki Tuğ ile birlikte siyasete atıldı. Elverdi, 1977 yılında Adalet Partisi’nden Bursa milletvekili  seçildi.
Elverdi, 1980 yılında yazdığı ‘Bu vatana Kastedenler’ isimli kitabında, dönemin gençlik hareketlerini ağır bir dille eleştirerek, Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmelerinin zorunluluğunu savunmuştu.
Elverdi, verdiği röportajda ise , 1961’de idam edilen Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu için “şehit” ifadesini kullanırken, Gezmiş ve arkadaşlarının idamı için, “İdamları ibret-i müessese olmuştur. Onlar asıldıktan sonra hadiseler durmuştur” demişti.