Bu yazıyı okumadan doktorları anlayamazsınız

Siz hiç poliklinikte 120 çocuk muayene ettikten eve gidip sizi hasretle bekleyen çocuğunuza sarılamadan yorgunluktan uyuyakaldınız mı?
Hiç bir hastanın oluk gibi kanayan damarı çaresiz bıraktı mı sizi?
Siz hiç küçük bir çocuğun duran kalbini çalıştırmak için onu avucunuza alıp saatlerce masaj yaptınız mı?
Siz hiç durmuş bir kalbin soğukluğunu avuçlarınızda hissettiniz mi?
Hastanız ellerinizin altından kayıp giderken dışarıdaki yakınları gözünüzün önüne geldi mi?
Babasının eve gelmesini bekleyen 2 yaşındaki oğlu mesela?
Uzun süredir oğlunu göremediği için özleyen, gün sayan annesi..
Karısı… sevgilisi…
İş yerindeki arkadaşları
Bunları yaşamadıysanız bizi anlayamazsınız…
Biz hergün yaşıyoruz..

Sizin, yarım saat kaldığınızda, bir hafta kendinize gelemediğiniz o hastane koridorlarında, biz bir ömür tüketiyoruz..
Eskiden tüm enerjimizi hastalarımıza harcardık. Şimdi bir de canımızı koruma derdine düştük.
Evet bizim hastalarımız ölebiliyor. Biz limon satmıyoruz.. Bunu önleme şansımız yok.. Buna en çok biz üzülüyoruz.
Bu nedenle sizden daha erken yaşlanıyor ve sizden daha genç yaşta enfarktüs geçiriyoruz..

Ama biz mesleğimizin bu zorluklarını en başından biliyorduk..
ÖSS sınavlarında ilk binde bire girmeye çalışırken biliyorduk..
6 sene dünyanın en zorlu eğitimlerinden birinden geçerken biliyorduk.
Uzmanlık için gün aşırı nöbet tuttuğumuz uykusuz gecelerimizde biliyorduk.
Hastalık, üzüntü, kan ve ölümün hayatımızın bir parçası olacağını ve bunun için komik ücretler alacağımızı biliyorduk.

Bunların hepsini biliyorduk da, bir şeyi hesaplayamamıştık .. Bunca emekten sonra birileri çıkacak, yaptığımız işi, bilgimizi, emeğimizi küçümseyecek, bunu günlük söylem haline getirecek, bizi hedef gösterecek ve biz yıllar içinde alıştığımız kendimizi en rahat hissettiğimiz hastane koridorlarında bile nereden geleceğini bilmediğimiz bir saldırının endişesiyle ürkek dolaşacağız..
Akşam karanlığında hastanelerimizden çıkarken önce sağı solu kontrol edeceğiz..

İŞTE BUNU GERÇEKTEN HESAPLAYAMAMIŞTIK..

Prof. Dr. Erbuğ Keskin

Kaynak: Facebook