Tarihsel arka plandan bakıldığında, Dünya Tıp Tarihi’nde ta eski çağlardan, hatta İmparatorluktan günümüze dek ne kadar çok ilklere imza attığımız, insan sağlığı için nelerin nasıl topraklarımızda keşfedildiği tüm belgeleriyle ortada!
Bu kapsamdaki önemli ve YÜCE GEÇMİŞİMİZİN izleri bugün de ülkemizin her yerinde duruyor.
Bakmak, görmek, izlemek lazım! Bu belgeselin öyküsü:
Bir tarihte, sağanak yağmurlu, çok soğuk bir kış gününde, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi’nden Özcan Hocam ile ofislerimize gitmek üzere çıktık.
Özcan Hocamız arabada bana, “Özler Amerika’daki konferansımızın slide larını hazırlayalım” dedi.Ofisime ulaştım ve hocamı arayıp “Özcan Hocam, bir önerim var size; gelin biz bu lecture ı slide larla değil, bir documentary ile yapalim” dedim.
Hocam hiç tereddütsüz önerimi kabul etti.
Aylarca kendisiyle birlikte sabahladık.
Buna rağmen Özcan Hocam da ben de prodüksiyon aşamasında o denli büyük bir haz aldık ki, tozlu arşivler ve sandalyenin üzerinde geçen gündüzler de geceler de bizi asla yormadı.
Senaryomuz, Özcan Hocamın Tıp Tarihinde tartışılmaz engin birikimi, belgeselin içeriğine, belgelerle, görsellerle öylesine yetkin işlendi ki izlerken sanki zamanı durdurup, “Dur, otur, izle, bak, düşün…” der gibi.
İngilizce seslendirme mükemmel, dönemlerin müzikleri ihtişam ve gurur verici…
Sonuç: Belgeselimiz ABD’nde düzenlenen kongrede ayakta alkışlandı! …ve izleyen çok sayıda bilimsel yurt dışı toplantılarda da aynı şekilde ilgi gördü ve samimi bir coşkuyla alkışlandı.
Belgeselin henüz ilk izleniminden sonra da ABD’nin o dönemdeki Washington Büyükelçimiz tarafından şahsıma gönderilmiş ve hala özenle sakladığım e-postasını aldim:
“Sayın Aykan,
bu önemli eserin Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm yurt dışı Büyükelçilikleri’nde özel event ya da davetlerde izlettirilmesi için lütfen T.C. Dışişleri Bakanlığı’mızın ilgili Daire Başkanlığı ile iletişim kurunuz.”
Kurdum!
Bakanlığımız belgeselimizin permission ı için ne kadar ücret talep ettiğimizi sordu.
Yanıtım: “Kapak değişsin, Türkiye Haritası üzerinde her bölgede ve icatların yapıldığı bölgelere Tıp-Tarih ve Kültür ilişkisini eserleriyle cömertçe ortaya koyan nice filozofların, hekimlerin, bilim adamlarının fotoğrafları bulunsun. Zemin altın varak olsun, son onay için tarafımıza gönderilsin. Hiçbir ücret talep etmiyorum!”Canım Hocam Sayın Prof Dr Özcan Köknel’e, kendime, asistanlarıma ve prodüksiyon ekibime minnet duygularımla……Ve Okan Sarikaya, Belgeselimizin görsel sanat yönetmeni!
Sana nasıl teşekkür edebiliriz ki?
Bunu Özcan Hocam da defalarca dile getirdi biliyorsun.
Sanırım senin varlığın en büyük şansımız.
Arşivini ve hele de en zor bulunacak görselleri nasıl da tevazu ile verdin bizlere… Nasıl da yanımızda oldun sabahlara dek. Nasıl da mükemmel bir akış yaptın esere…
Okan,
Biliyorsun biz seninle adımızı kullanmayız ürettiklerimize ve asistanların isimlerini koyarız en baş köşeye, kapağa, her yere.
Üretsinler, motive olsunlar ve yayın yapsınlar diye!
Bak Okan Sarıkaya ben sözümü tuttum ve kapak da post ta yetiştirdiğin arkadaşların isimleri ile basıldı.
Varol!
Teşekkür ediyorum sana AYNI İKLİMİM! En yoğun anlarında bile bizi/beni yalnız bırakmadığın için.Teşekkürler TARİH!
Aferin bize:))Prof. Dr. Özler Aykan
Bu kapsamdaki önemli ve YÜCE GEÇMİŞİMİZİN izleri bugün de ülkemizin her yerinde duruyor.
Bakmak, görmek, izlemek lazım! Bu belgeselin öyküsü:
Bir tarihte, sağanak yağmurlu, çok soğuk bir kış gününde, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çapa Hastanesi’nden Özcan Hocam ile ofislerimize gitmek üzere çıktık.
Özcan Hocamız arabada bana, “Özler Amerika’daki konferansımızın slide larını hazırlayalım” dedi.Ofisime ulaştım ve hocamı arayıp “Özcan Hocam, bir önerim var size; gelin biz bu lecture ı slide larla değil, bir documentary ile yapalim” dedim.
Hocam hiç tereddütsüz önerimi kabul etti.
Aylarca kendisiyle birlikte sabahladık.
Buna rağmen Özcan Hocam da ben de prodüksiyon aşamasında o denli büyük bir haz aldık ki, tozlu arşivler ve sandalyenin üzerinde geçen gündüzler de geceler de bizi asla yormadı.
Senaryomuz, Özcan Hocamın Tıp Tarihinde tartışılmaz engin birikimi, belgeselin içeriğine, belgelerle, görsellerle öylesine yetkin işlendi ki izlerken sanki zamanı durdurup, “Dur, otur, izle, bak, düşün…” der gibi.
İngilizce seslendirme mükemmel, dönemlerin müzikleri ihtişam ve gurur verici…
Sonuç: Belgeselimiz ABD’nde düzenlenen kongrede ayakta alkışlandı! …ve izleyen çok sayıda bilimsel yurt dışı toplantılarda da aynı şekilde ilgi gördü ve samimi bir coşkuyla alkışlandı.
Belgeselin henüz ilk izleniminden sonra da ABD’nin o dönemdeki Washington Büyükelçimiz tarafından şahsıma gönderilmiş ve hala özenle sakladığım e-postasını aldim:
“Sayın Aykan,
bu önemli eserin Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm yurt dışı Büyükelçilikleri’nde özel event ya da davetlerde izlettirilmesi için lütfen T.C. Dışişleri Bakanlığı’mızın ilgili Daire Başkanlığı ile iletişim kurunuz.”
Kurdum!
Bakanlığımız belgeselimizin permission ı için ne kadar ücret talep ettiğimizi sordu.
Yanıtım: “Kapak değişsin, Türkiye Haritası üzerinde her bölgede ve icatların yapıldığı bölgelere Tıp-Tarih ve Kültür ilişkisini eserleriyle cömertçe ortaya koyan nice filozofların, hekimlerin, bilim adamlarının fotoğrafları bulunsun. Zemin altın varak olsun, son onay için tarafımıza gönderilsin. Hiçbir ücret talep etmiyorum!”Canım Hocam Sayın Prof Dr Özcan Köknel’e, kendime, asistanlarıma ve prodüksiyon ekibime minnet duygularımla……Ve Okan Sarikaya, Belgeselimizin görsel sanat yönetmeni!
Sana nasıl teşekkür edebiliriz ki?
Bunu Özcan Hocam da defalarca dile getirdi biliyorsun.
Sanırım senin varlığın en büyük şansımız.
Arşivini ve hele de en zor bulunacak görselleri nasıl da tevazu ile verdin bizlere… Nasıl da yanımızda oldun sabahlara dek. Nasıl da mükemmel bir akış yaptın esere…
Okan,
Biliyorsun biz seninle adımızı kullanmayız ürettiklerimize ve asistanların isimlerini koyarız en baş köşeye, kapağa, her yere.
Üretsinler, motive olsunlar ve yayın yapsınlar diye!
Bak Okan Sarıkaya ben sözümü tuttum ve kapak da post ta yetiştirdiğin arkadaşların isimleri ile basıldı.
Varol!
Teşekkür ediyorum sana AYNI İKLİMİM! En yoğun anlarında bile bizi/beni yalnız bırakmadığın için.Teşekkürler TARİH!
Aferin bize:))Prof. Dr. Özler Aykan
