Her Beşiktaşlı doğarken DNA cipleri ne ile donatılır?

Kadıköy - Arka Güverte - Orhan Can

Her Beşiktaşlı doğarken İttihat ve Terakkî genleriyle donatılır ve
Kalbinin tam üstüne Kuvayi Milliye mührü vurulur.
Kalbinden çıkan tüm damarlar Mustafa Kemal Atatürk’e bağlıdır…
Tüm hücreleri ilim, bilim, fen, akıl, ahlak, dürüstlük, onur, şeref, haysiyetle doludur…
Genlerinden dolayı hiçbir yenilgiyi kabul etmezler…
Başarı ve başardım demek ve bu uğurda ölmek yazgılarıdır…
Bir seçim değildir yazgılarıdır…
Damarlarının her yerinde Teşkilât-ı Mahsusa olduğu için birbirlerini tanımasalar bile sanki tek kişi gibi ortak ruhları vardır ve öyle davranırlar…
Birbirlerini hissederler..
Bu, yaradılıştan gelen akıştır..
Bu hisleri, bu duyguları, bu davranışları sergileyip yaşayan farklı renkleri sevenler ise, aslında Beşiktaşlı olduğunu bilmeyen renkli kardeşleridir bunların…
Farkında olmasalar da Beşiktaşlılar ile kan kardeştirler…
Hepsinin genlerinde İttihat ve Terakkî, Teşkilât-ı Mahsusa, Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvayi Milliye ruhu vardır…
İşte bu yüzden hepsi haksızlığa karşıdır..
kul hakkı yiyenlere karşıdır..
İşte bu yüzden ‘Kazan da bir şekilde kazan’ demezler
Şerefinle ve hakkınla kazan derler…
Güçlünün değil, güçsüzün,
haksızın değil haklının yanındadırlar..
İşte bu yüzden şeref, onur haysiyet ve mağrurluk onların kalplerini sarmıştır..
Zalimleri ve hırsızları bu yüzden sevmezler…
Damarlarında tepeden tırnağa bu duygular akar…
atalarından gelen ve genlerindeki yaradılış özelliği ile kadına ve çocuğa büyük önem verirler.
Onları korur ve kollarlar…
Hırsızlardan ve yalancılardan hoşlanmazlar..
En sevdikleri şiir dizelerinden biri,
“O sözler ki kalbimizin üstünde
Dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız…
O sözler ki
bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız…” dır…
Böyle doğarlar, böyle yaşarlar, gerekirse idealleri uğrana ölürler…
Ölürken gözlerini bile kırpmazlar…
Çünkü onlar,
kendilerini değil öncelikli olarak halkını düşünürler..
Milletini düşünürler…

En Kalbi Muhabbetlerimle…
OC kaçar anam babam…
Ben Can; Orhan Can

Şiir: Attila İlhan’a saygıyla…