Muhabirliği yaşam tarzı olarak benimsemiş bir basın
emekçisi daha sonsuzluğa göç etti.
Tahir Yaman’ın yorgun bedeni, kırıklarla dolu
kalbi bu dünyaya daha fazla dayanamadı.
65 yaşında, geride sade, temiz bir yaşanmış
roman gibi bir hayat bırakarak sesizce veda etti.
Tahir Yaman’la 1986 yılında kısa bir süre çalıştığım
Bulvar Gazetesinde karşılaştım.
Çok yakın değildik ama onun yardım severliği,
dostça yaklaşımı güler yüzü, samimiyeti hemen
insana geçiyordu.
Yaman, gazetenin magazine haberlerine koşturan
tek kişilik ordu gibiydi.
Karşı masada çalışan o kısa boylu çelimsiz adamı,
hep kocaman çantası, elinde fotoğraf makinasına
bağlı ağır metz kafa fılaşıyla ya gelirken ya da habere giderken görürdüm.
43 yıla varan muhabirlik yaşamında o magazin
gazeteciliğinin gerçek anlamda duayeni oldu.
Çok haber, fotoğraf, anı biriktirdi.
Günümüzün ünlü ünsüz tüp popülar figürlerine
dokundu, onlarla ilgili renkli haberler yaptı, bazılarının
elinden tutu önünü açtı. (Hülya Avşar gibi)
Tahir Yaman’la daha sonraki yıllarda cenazeler
dışında pek karşılaşmadık.
Ama onun yaptığı ilginç, renkli magazine haberlerini
Hürriyet, Milliyet ve bir çok medya mecrasında ilgiyle izliyordum.
Yine uzun yıllardır Facebook’da arkadışız.
Fotoğraflarada yansıdığı gibi sağlığı iyi değildi.
Bir çok hastalıkla boğuşuyordu. Çocuk Esirgeme
Yurtlarında zor geçen hayatı, mesleginin getirdiği
ağır stres ve diğer zorluklar yaşam dolu
Tahir Yamanı bu dünyadan erken kopardı.
Nurlar içinde yatsın, yıldızlar ona yoldaşlık etsin.
Salman Altundal
