Yazı ve fotoğraflar: Bekir Birincioğlu
SANKİ BALAT’I İLK DEFA GÖRDÜM…
Fatih’in Haliç kıyısındaki Balat semtinin ara sokaklarında pek çok tarihi yapı, pek çok öykü barındırır. Bir tatil günü bu semtlerde gezintiye çıktığınızda farklı bir çağa, coğrafyaya yolculuk yaptığınızı hissedersiniz.
İtiraf etmeliyim ki geçen hafta, 30 yıl sonra Balat’ın küçük bir bölümünde yaptığım tur sanki benim için ilkti. Yaşamımın yarısını geçirmiş olduğum İstanbul’da bu tarihi semti ilk defa görmüş gibiydim…
Sokaklarda, çoğu bakımsız cumbalı ahşap evlere imrenerek bakarken tarihi binaların yavaş yavaş yok olmasını görmek bana acı verdi…
Gençlerin çoğu bilmez; bizim kuşak karmakarışık bir çekmece, dolap gördüğünde dağınıklığı tarif etmek için “Çıfıt çarşısı” derdi.
Balat çarşının bulunduğu sokağın başında sakin, küçük bir Sinegog var.
Dediğim gibi eskiden bu semtte çoğunlukla Yahudiler yaşardı eski dönemlerde Yahudilerin yerleşim bölgelerine de Çıfıt adı yakıştırılırmış.
İşte, Balat Çarşısı’nın asıl adı Çıfıt Çarşısı’dır.
Balat sokaklarında görmek istediğiniz her şeyi görmeniz mümkün, şekerciden gazozcuya, eczaneden yorgancıya, tamirciden plakçıya, manavından balıkçısına, sobacı dan marangoza, eski arabalar dahil, gerçekten tarih kokan her şey var.
Gençliğim de bir çok kez gittiğim Balat’ın o meşhur Agora Meyhanesi hala duruyor mu diye merak ettim ama ne yazık ki hayır yerini bir resim atölyesine devredip tarihe karışıp gitmiş.
Dünyanın bir çok ülkesini dolaştım ama kendi ülkemi yeniden keşfetme ve tanımanın sarhoşluğu içindeyim hala….
.
Bekir Birincioğlu