Mesleğe başladığım 1971 yılından bu yana sanırım ilk kez 15 gün kesintisiz tatil yaptım. Memleketim Amasra’da Karadeniz’in poyrazını iliklerime kadar hissettim. Faik Kaptan’da nefis bir yazı

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI…

Mesleğe başladığım 1971 yılından bu yana sanırım ilk kez 15 gün kesintisiz tatil yaptım. Nedenine gelince bağlı olduğum bir kurum artık yok.
Memleketim Amasra’da bayram geçirmenin tadını yaşadım.
Karadeniz’in poyrazını iliklerime kadar hissettim.
Millet cayır cayır yanarken ben balkonda yün montla oturdum.
Yıllardır özlemini çektiğim akrabalarım, dostlarım ve arkadaşlarımla uzun uzun sohbet etme fırsatını dolu dolu kullandım.
Fatih Sultan Mehmet’in kenti fethettikten sonra kiliseden camiye çevirtip ilk Cuma Namazı kıldırdığı Fatih Cami’nde hem Cuma namazını hem de bayram namazını Cihan Padişahının kılıcı eşliğinde kıldım.
Haftada iki gün yöresel ürünlerin taze ve hormonsuz sebze ve meyvenin satıldığı kadınlar pazarının tadını çıkardım. Fırsat buldukça eşim Sema ile birlikte güneşin ve denizin özellikle D Vitamini bereketinden faydalandım.
Amasra’mızın canlı tarihi eğitimci Necdet Sakaoğlu hocamla kitaplarımızı konuştum.
Köyüm Göçgün’de plajdeki özel koruma altında olan Kum Zambakları ile hatıra fotoğrafı çektirdim.
Sülalenin tek paşası Abdülhamit Han’ın paşalarından Tufan Paşa’nın kabrini ziyaret ettim.
En önemlisi güzel bir etkinliğe tanık oldum.
Arife güne Amasra Kabristanında Belediye tarafından organize edilen toplu ziyaret, dua ve Kuran okuma eylemine katıldım.
Son olarak da Amasra’nın o doyumsuz akşam güneşini Küçük Limanda batırıp tekrar İstanbul’a döndük.
Yazının başlığını “Memleketimden İnsan Manzaraları” koydum.
Nazım Hikmet’in bu ünlü eseri Memleketimden İnsan Manzaraları, yalnızca şiir değil, aynı zamanda dev bir destandır.
Bu destan, roman-şiir ya da sinema-şiir özelliklerinden dolayı da yazarın bir başyapıtıdır.
Bu eserde Nazım Hikmet dönemindeki Türk insanın yaşantısından kesitler sunar.
Eser şöyle başlar:
“Haydarpaşa garında
1941 baharında
Saat on beş
Merdivenlerin üstünde güneş
Yorgunluk
Ve telaş
Bir adam
Merdivenlerde duruyor
Bir şeyler düşünerek.”
Büyük usta Nazım’ı da anmadan geçmeyelim.
Onun gibi olmak haddimize değil ama bizler yani gazeteciler kendi çapımızda tarihe not düşmeye çabalamalıyız.
Meslektaşlar olarak da bunu kendimizde mecbur hissetmeliyiz.
Üşenmeyin yazın.

Faik Kaptan

Faik Kaptan Amasra