Değerli Hürriyet Emekçileri.. Sabahat Ablay Hürriyet Gazetesi’nin en değerli elmaslarından biridir.. Herkes dua etsin

Değerli Hürriyet Emekçileri..

Sabahat Ablamız için dua edin !..

Mücevher taşlarının içinde ağırlığı kırat ile ölçülen en değerli taş elmastır. Alınırken sertifikası istenir. Değeri ağırlığına göre de milyon dolarlarla belirlenir. Hürriyet Gazetesi’nin elmas taşlarından biri de Sabahat Ablay ablamızdır. Ağırlığı paha biçilmez, üstelik insani sertifikası da kalplerimizde asılıdır..

Sabahat Ablay’ı bu kadar samimi hislerle andıktan sonra, onunla ilgili hepimizin yüreğini acıtacak bir haberi vermek, yine bana düştü. Sabahat ablamız, önceki gün oğlu Cem’i yanına alarak, son zamanlardaki rahatsızlığı nedeni ile sağlık kontrolları için gittiği hastanenin kapısı önünde fenalaşmış. Cem Ablay, bundan sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
”Birden annem yere yığıldı ve kendisini kaybetti. Hastane personeli hemen yardıma koştu. Yapılan ilk muayenesi, çekilen beyin temografisi ile teyit edildi. Beyin kanaması geçiriyordu. Hemen başhekimi dostumuz olan Yeşilköy’deki İnternational Hospital Hastanesine naklettik. Burada yapılan tetkiklerde kanamanın yayıldığı ve ameliyat imkanının bulunmadığı anlaşıldı. Şimdi annem yoğun bakımda uyutuluyor. Annemi tanıyan ve sevenlerinin dualarını bekliyoruz”

Sabahat Ablay, 1966 yılında Hürriyet Ofset Muhasebe sorumlusu olarak iş hayatına atıldı. Ciddi, prensipli, titiz bir çalışma ortamı dışında, herkese eşit davranan, son derece sevecen ve duygusal bir karakter yapısı vardı. O nedenle iş hayatında herkes onun soyadının sonundaki ”y” kelimesini atarak ”Sabahat Abla” diye anar ve çağırırdı.
Rahmetli Çetin Emeç’in de ”Sağ Kolu” idi. Nitekim Çetin Emeç 1984 yılında Hürriyet Gazetesinden istifa edip, Milliyet Gazetesine Genel Yayın Müdürü olarak giderken, beraberinde Sabahat Ablayı da Muhasebe Müdürü olarak yanında götürdü.
1985 yılında Çetin Emeç, Erol Simavi’nin çağrısı ile yeniden Hürriyet’e Genel Yayın Müdürü olarak geri döndü. Sabahat Ablayı da yine yanına katmak istedi. Ancak Sabahat Abla, Milliyet’i çok sevmiş, Milliyettekiler de onu sevmişti. Dönmek istemedi ve 10 yıl süre ile Milliyet Gazetesinde Muhasebe Müdürü olarak çalıştı ve oradan emekli oldu.

2 Aralıkta Hürriyet Emekçileri gurubu olarak yılın son toplantısını yaparken, onur konuklarımızdan biri de Sabahat Abla idi.
Onu telefonla arayıp yaptığım davete son derece sevindi, mutlu oldu.
Şunları söylüyordu:
”Ahh Cemil.. İnan eski arkadaşlarımı o kadar özledim ki. Ama hastayım yavrum. Pek söz veremeyeceğim”.
Bu konuşmadan yaklaşık bir saat sonra bir başka ablamız Ayşe Tarman’dan sevinçli bir haber aldık. Ayşe abla otomobille geleceklerini, yanlarında Sabahat Abla da olacağını belirtti.
Toplantıda Sabahat ablamızın mutluluğuna diyecek yoktu.
Arkadaşları ile kucaklaştı, eski anılarını tazeledi. Gözleri hep nemli idi.
Ayşe Tarman, Feyza Algan ile bir masada oturdular çevrelerine neşe ve muhabbet dağıttılar. ”Demek mutluluk da, hasta bir insanı iyi eden bir ilaç mış” diye bir düşünce, ondan aldığımız haberle acıya ve derin bir üzüntüye dönüştü.

Dualarımız seninle Sabahat Ablamız…

Cemil Özyıldırım