Bir öğretmenin arkasından yazılabilecek, edilebilecek en büyük dua budur..
“Gece gece belki bir umut öğretmeni bulurum diye düşündüm ve yatağımdan fırladım ama görüyorum ki çok geç kalmışım.
Yıl 1998-1999 elinde bir hayvanın akciğeri sınıfın tam ortasında durarak bize akciğerlerimizin nasıl çalıştığını anlatan, üfleyerek hiç tiksinmeden bizim beyinlerimize o anı kazıyarak öğreten güzel insan.
İşte tam da o gün en ön sırada seni izlerken ‘Ben sağlık okumalıyım’ dedim.
‘Doktor, hemşire, ebe her ne olursa ben bu organları görmeli ve incelemeliyim’ dedim ve sizin sayenizde hocam bu gün sağlıkcıyım.
Size bunu söylemeye geç kaldım özür dilerim, ama sizi hiç unutmadım.
Sizi çok seviyorum..
Mekânın cennet olsun hocam…”
Bir öğrencisi böyle yazmış Samiye Dırnaksız öğretmenin ardından..
Peki kimdir bu öğretmen…
Samiye Dırnaksız Beşiktaş 50. Yıl Süheyla Artam İlkokulu öğretmeniydi..
O, bir Cumhuriyet Türkiye’sinin öğretmeniydi.
O, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyet’inde dürüstlük timsali ” Mahmut Hocaların” kadın olanıydı.
Binlerce öğrenci yetiştirdi…
Başları bilimle doluydu..
Eğittiği çocuklara sadece bilim öğretti..
Topluma okuldaki çocuklarına hep iyiliği, dürüstlüğü, ahlaklı olmayı öğretti…
O ki, “Yandaki dükkan henüz siftah yapmadı. Bu kitabı oradan alın” diyen Beşiktaş’ın eski futbolcusu, Akmar Pasajı’nın kitapçısı Oytun Dırnaksız’ın annesiydi..
Genç yaşta hayata veda etti ama öğrencileri onu unutmadı..
Gönül ne ister ki daha, öğrencileri arkasından böyle andıkça…
İdealleri bilim olan bir öğretmen arkasından söylenebilecek en güzel cümleler bunlar değil mi ki..
Oytun Dırnaksız gibi evlatlar yetiştirdiğiniz için de bu ülke adına binler teşekkürler hocam..
Orhan Can