1543 yılında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından yapılan Süleymaniye Camisi’nin planı

1543 yılında İstanbul’da Mimar Sinan tarafından yapılan, Süleymaniye Camisi’nin planı..

 

 

1550–1557 yılları arasında, dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566)’ın Mimar Koca Sinan‘a inşa ettirdiği yapılar topluluğudur.

Mimar Sinan ve Kanuni Sultan Süleyman’ı yani sanatla politik gücün birleşimini temsil eden yapılar, yerleştirilmelerindeki ustalığın yanında, ekonomik ve kültürel işlevleriyle klasik dönemin simgesidir.

Türklerin en büyük sultanının adıyla anılan Süleymaniye, yalnız Osmanlı mimarisinin değil, dünya mimarisinin de en seçkin eserlerinden biridir. Sinan Okulu’nun en dikkate değer temsilcisi olan Süleymaniye bir inşa mucizesi olmaktan öte, bir plastik fenomen olarak da değerlendirilebilir. Bu sebepler yapıyı, mimarı tarafından “ustalık” eseri olarak nitelendirilen Selimiye den daha farklı kabul ederek incelememizi gerekli kılmaktadır.

Süleymaniye Camii, üzerinde yer aldığı topografya ve şehir dokusundaki özel durumu yanında, büyük bir külliyenin merkezi olarak, toplu bir tasarım ürününe konu olduğu için ayrı bir önem taşır. Sinan’ın ifadesiyle, bir ustalık değil fakat bir “kalfalık” eseri olarak gösterildiğinden, bu mimarın mesleğindeki bir gelişme basamağı ve yaratma heyecanının bir anlatımı olarak ayrı bir önem taşır. Yapı hakkındaki önemli belgelere sahip olmamız, arşiv dokümanları, şantiye çalışmaları ve tüm külliyenin hesap kayıtlarının ayrı ayrı belgelenmiş olması, yapıyı mimarlık tarihinde bu ölçüde büyük ve inşaat süreci epeyce aydınlatılmış seçkin bir örnek olarak ele almamızı gerektirir.

Türkiye için büyük ve önemli bir geçmişi hatırlatan ve içinde yer aldığı semte adını veren Süleymaniye Külliyesi, çeşitli fonksiyonları karşılayan birçok yapıdan meydana gelir. Ortada cami olmak üzere bütün yapıların bir “U” düzeni içinde sıralanması esas alınmıştır. Toplum hizmetlerini gören yapılar; hastane, okul, hanlar, imaret, çeşme ve sebiller vakıf olarak yapılmış, bu çapta bir site 16. yüzyıldan sonra görülmemiştir.

Yaklaşık 70 dönüm yer kaplayan arazide, cami ve haziredeki Kanuni ve Hürrem türbeleri dışında, farklı derecelerde eğitim veren medreseler, bir hadis okulu, bir tıp medresesi, hastane, Kuran eğitimi yapılan bir yapı, ilkokul, imaret denilen aş evi, misafirhane, han, hamam, kütüphane, Sinan’ın türbesi ve çok sayıda sıra dükkânlar bulunmaktadır. Evliya Çelebi buranın, çevredeki yapılarla birlikte,”bin kubbe” ile örtülü olduğunu ve üç bin kişinin burada hizmet ettiğini yazar.

Yer ve Tasarım Çalışmaları

Bir zamanlar Havariyun Kilisesi’nin bulunduğu tepeyi işgal eden Fatih Külliyesi ile Topkapı Sarayı ya da At Meydan’ının yapı yoğunluğu nedeniyle, Süleymaniye külliyesi için, eski saraydan ayrılan bir arazi uygun görülmüştü. (1) Ön cephesi Kâbe’ ye yönelik olmak üzere, bütün yapıların, şehrin diğer kesimlerinden nasıl görüneceği çok önce tamamlanan çizimlerle belirlenmiş, tamamlandığında nasıl bir manzara sunacağı Sinan tarafından kâğıda geçirilmişti. Arazi üzerinde hafifçe yükselen tepe, yamacın devamı gibi olan bir piramidal kütleyle dönüşmüştü.

Fatih Külliyesi geometrik planıyla disiplini dışa vuran bir planlama iken, bu kez araziye uygun bir şekilde yayılan bir anlayış esas alınmıştır. Dönemin ikinci entelektüel merkezi planlanırken, camiyi çevreleyen binalar doğal yapıyı koruduğu gibi, sokaklarla binalar canlı ve doğru ilkelere göre kurulmuş bir anlayışa hizmet etmiştir.

Tabaka tül-memalik ve derecat ül-mesalik de Mimar Sinan’ ın sultanın emri ile istenilen ve beğenilen şekilde caminin planını hazırladığını bildirmiştir.
Süleymaniye Camii ve bağlı yapıların kararname çizimleri için “kağıd-ı İstanbul” adı ile muhasebe kayıtlarına geçen kâğıtların satın alınması, maket çalışmaları için yapılan tutkal ve kitre alımları, tasarım çalışmaları ile ilgili önemli bilgilerdir.
Bu alanlara ve benzerlerine dair örnekleri bulmak maksadıyla Topkapı Sarayı Arşivinde yapılan araştırmalar, tatmin edici bir cevap vermemiştir.
Süleymaniye veya Mimar Sinan devrine ait planların şekil ve prensipleri hakkında tam olarak bir fikir edinmek imkânı yoktur.
Külliyenin toplam alanı: 730.970,83 m² dir.