Yeni Şafak attı !… Genco Sabancı bu defa da Yeni Şafak’tan neden atıldığını yazdı

Yeni Şafak attı !…

Yıl 2008 yerel gazete gümledi. Yine iş arıyorum, görüşüyorum ulusal gazetelerde, hep olumlu döneceğiz diyorlar, aylar geçiyor. İnanın aramıyorum, kesin yine birileri ismimi duyunca taş koymuşlardır diye düşünüyorum. Zaman içinde görüşme yaptığım bir kişiyle 2 yıl sonra bir iş için havalimanında karşılaştığımızda, başını eğip yanıma geldi ve ‘İki kez toplantıda ismini söyledim, anlamsız şekilde listeden ismini sildiler dedi. Anlaşıldı merkez…

Benim meslek yaşantım traji komiktir, işsiz kaldığımda ulan biri aramaz, işe girerim bir arayanlar soranlar hal hatır. Bildiğim halde yine de özellikle işsiz ve gerçekten çalışan kişileri işe aldırmak için hep mücadele ettim. O günlerde daha önce gazete çıkaran ve karşılıksız haber yardımında bulunduğum ancak iki yıl sonra kapatmak zorunda kalan dostum aradı.
Yeni Şafak’ta Yazı İşleri Müdürü, çay sohbet derken, gazeteye İstanbul eki çıkaracağını, 13 yıllık İBB ve belediyeler ile, siyasiler hakkındaki tecrübemden dolayı bana ihtiyacı olduğunu belirterek tatmin edici maaşla gel çalış teklifinde bulundu. Kardeş iyi de gazete patronunu iyi tanırım İBB’den, beni yaptığım haberlerden dolayı pek sevmez, gerçi 1999’da gazetesine operasyon yapıldığında bizzat gidip görüşmüş, o zaman çalıştığım Akşam gazetesinde demecini harfiyen yazmış ve objektif şekilde yayınlanmıştı. Beni istemez dedim. Yok, Mustafa’yla görüşeceğiz şimdi dedi.

GYY Mustafa Mustafa Karaalioğlu yeni bu makama gelmiş. Odaya girdik, tv açık malum gazetenin televizyonu tv Net ve benimle iki ay kadar önce yapılan rahmetli sanatçı Cem Karaca’nın hayatını anlattığım belgesel dönüyor. Beni görünce, ‘Bizim tv sürekli belgeseli yayınlıyor ben de ilgiyle kaç kez izledim, demek sensin’ dedi. Oturduk, çay kahve faslı, dostum ‘Genco’ya ihtiyacım var, servise 4-5 kişi alacağıma sadece yapılacak iş için Genco yeter’ dedi. Karaalioğlu mevzuyu uzatıyor, ben içimden la bu iş olmaz, çıkıp gitsem de bir sigara yaksam diye düşünüyorum. Velhasıl geçmiş gün görüşmeden ayrıldık. Yaktım bir sigara evin yolu gözüktü yine. Birkaç gün sonra dostum aradı, Karaalioğlu’nun peşini bırakmamış ve onayı almış sağolsun, gittik başladık gazetede.
Yılların Yeni Şafakçısı birçok arkadaş tanıdık, onlar da benim çalışmaya başladığımı görünce şaşırdılar. İçimden diyorum, dur bakalım ne olacak, yani taş ne zaman konacak?. Aga başladık çalışmaya, ek 8. sayfa 4. sayfası bana ait. Gidiyorum İlçe Belediye Başkanlarıyla röportajlar yapıyorum, hepsini tanıyorum, onlar da beni. Fotolarımız çekiliyor, iki günde hazırlayıp içeri veriyorum, küt fotoğrafımla her hafta yayınlanmaya başladı.

İBB’den yıllar öncesinden tanıdığım 8 yıl İstanbul’un İmar Komisyonu Başkanlığını yapan Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’la makamında röportaj yapıyorum, seçimlere bir yıl var ve İBB Başkanlığını istiyor. İnanın en keyifli röportajımdı, yıllardır tanışıyoruz ve samimiyet var. Teyp masada, Aziz Başkan İBB Başkanı Topbaş’ı adeta topa tuttu, icraatlarını, yapamadıklarını eleştirdi. İBB Başkanlığına aday adayı olduğunu, partisinin göstermesi durumunda geçmişteki tecrübesiyle İstanbul’un en büyük sorunu olan trafik sorununa büyük neşter vuracağını söyledi. Ses kasetini çözdüm, haberi tamamlayıp verdim ve uyardım, Topbaş’ı topa tuttu, demedi demeyin. Üzerine atladılar haberin, ilginç!…

O haftaki ekte, Küçükçekmece haberi 4 sayfa yayınlandı. Ortalık ve İstanbul’daki AKP karıştı. Topbaş, Aziz Başkanı arıyor, Aziz Başkan dediklerinin ardında duruyor. Parti arıyor vs. Yoksa beni anında çizecekler, ihale üstüme kalır, ses bandı var. Aziz Başkan zaten söylediğini sonra söylemedim diyenlerden değil. Kıyametler kopuyor parti içindeki siyasi arenada. Gazete de kimse kardeş ne iş demiyor, yüzler gülüyor. Bu arada bandı, üzerine ses kaydı yapar kazaya kurban gider diye hemen çıkarıp korumaya aldım. Aradan günler geçti, çalışıyorum, tıkır tıkır, bir ayı devirdik ikinci aya başladık maaş yok. Niye?. Burası Yeni Şafak, 2-3 ay çalışırsın 1 maaş içeride kalır, tek maaş alırsın, sistem böyle. Millet kendisini böyle yıllardır ayarlamış ama hep maaşı geç alma stresi var. Ne güzel iş. La benim cepte kuruş yok.

Sadece yol parası harcayarak maaşı alacağım güne kadar idare ediyorum. Bir pazar sabahı, işe girmeme vesile olan ve yaptığımız ekin de başındaki dostum beni arayarak adresimi istedi, geleceğini söyledi. Hayırdır?. Geçerken uğrayacağım dedi. Var bir bokluk. Geldi evin önüne, beni araca çağırdı. Genco serviste çalışanlar bir yana sen bir yana, anlamadığım bir şekilde seni işten çıkarıyorlar. Patron GYY talimat vermiş o da uyguluyor. Kaç kez sordum neden?. Cevap vermediler, en sonunda, bana sorduğunda ne diyeceğim? Diye. ‘O bilir’ dersin dediler. Bu ne demek?. İnan üzüntü içindeyim, kalkıp buraya geldim dedi.

Dedim kardeş bildiğin taş değil kaya, sana beni burada çalıştırmazlar dedim, dediğim çıktı. Seninle bir alakası yok, ne yapalım, sağol varol. Allah büyük, yapacak bir şey yok’ dedim ve gönderdim. İçeride 42 günlük maaş var, nasıl alacağız, iki ayı tamamlayamadık?. Bir hafta sonra aradılar, gittim vezneden çalıştığım günlerin parasını aldım. Kovulma sonucu maaşı erken almış oldum. Bildiğin Maaşa zam işe son. Efendim geçen dönem 2014 yılında Aziz Başkan kendi isteğiyle seçimlerde aday olmayacağını açıkladı ve çekildi. Bana kalırsa İBB Başkanlığına aday gösterilmediği için bu kararı aldı. Aradan 9 yıl geçti ve Topbaş 22 Eylül 2017’de, ‘İnsanlar çok şey affeder ama adam yerine konmamayı affetmez.’ diyerek Cumhuriyet tarihinde ilk üst üste değil iki kere, tam üç kez Başkanlık yapıp istifa eden kişidir.

Not: Yeni Şafak’ta kısa süreli çalışmamdan geriye yaptığım haber ve gazetenin turnikelerden giriş-çıkış kartı hatıradır.

24 Aralık 2017

Genco Sabancı